Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ataerkillige yenik düşen türk doktorun bekaret icadı ve babanın onayi
Kapalı himenin zaten basit ve güvenli bir çözümü varken, doktora bu yepyeni yöntemi bulduran, kapalı himen teşhisiyle üniversite hastanesine sevk edilen bir hastanın babasının şu acımasız sözleridir: “Şimdi, babasının söylediği şu, kızlık zan çok önemli, belki kızdan daha önemli. Ama diyor ki başka çaresi yoksa da, kız tamamen açılsın.” Burada hastanın babasına, “Hiçbir şey, hele işlevsiz bir zar, kızınızın sağlığından daha önemli olamaz,” demek yerine, doktor o anda çok daha zahmedi, yepyeni bir yöntem buluyor. Oysa kendisinin de söylediği gibi, klasik yöntem hem hasta açısından hem de doktor açısından çok daha kolay: “Haç şeklinde açıp boşaltmak bizim açımızdan daha kolay, tedavi olmuş olur. Başka soru işareti olmaz.” Burada ilginç olan bir başka nokta da doktorun himeni işlevsiz bir zar olarak tanımlamasıdır. Kendisine himenin yapısını ve bedenimizdeki işlevi sorduğumda, Acar şöyle cevap verdi: “Himen mukoza bir yapı. Vücutta fiziksel olarak, daha doğrusu fonksiyon olarak bir görevi yok.” Bu sözleri söylediklen sonra daha da açıklamak için eline bir paket kağıdı aldı ve şu benzetmeyi yaptı: “Bunun anlamı ne? Daha önce kimse açmadı bunu. Kağıt içerisinde geliyor, kapalı. Daha önce kullanılmadı. Himenin görevi o. Bir organ olarak görevi yok. Hani olanın sağlığı iyi olur, olmayanın kötü olur gibi bir şey yok.” Burada insanı şaşkına çeviren, doktorun, himenin bedensel hiçbir işlevi olmadığını bilmesine karşın, sırf bu sağlık açısından işlevsiz zan kurtarabilmek için onca zahmete girerek yepyeni bir yöntem yaratmasıdır. Bu örneğin de açıkça ifade ettiği gibi himenin tek işlevi, kadının bir başka erkek tarafından kullanılmadığını gösteren bir “mühür” olarak görülmesidir. Kadını alman, satılan, kullanılan bir malmış gibi metalaştıran bu himen tanımı, ataerkil zihniyetin bir yansımasıdır. Bu tanımın bir başka uzantısı da, düğünlerde gelinin beline takılan ve gerdek gecesinde gelinden akması beklenen kanı simgeleyen kırmızı kurdeledir. Kurdeleye sanlı açılmamış bir hediye paketi gibi, kadın bedeni, evlilik yoluyla babadan kocaya geçer. Acar’ın geliştirdiği alternatif yöntemde, himenin üzerinde iğneyle küçük bir delik açılıyor, deliğe foley sonda takılıyor ve vajina içi temizleniyor. İşlemi, kulak delinmesine benzeten Acar’ın açıklamasına göre, tıpkı kulakta açılan deliğin kapanmaması için bir süre küpe takılması gibi, bu işlemde de sonda iki hafta boyunca kadının vajinasında kalıyor. Enfeksiyon riskine karşı hasta bir süre antibiyotik ve himende açılan deliğin kenarları birleşmesin diye östrojen kremi kullanıyor. İki hafta sonra sonda çıkarılıyor ve hasta altı ay boyunca kontrole geli- yor. Dikiş ve lokal anestezi kullanmadığı için kendi geliştirdiği yöntemi savunan Acar, bunların kullanıldığı klasik yöntemin sırf bu yüzden daha agresif ve invasif (bedene daha fazla mü- dahale eden) olduğunu ileri sürse de, iki hafta boyunca vajinası içinde sondayla yaşamak ve altı ay boyunca doktor kontrolüne gitmek zorunda kalan kadının çektiği eziyet düşünüldü- ğünde hangi yöntemin daha tercih edilir olduğu sorusu mecburen takılıyor insanın aklına.Gerdek gecesinde kanasın diye kızının çektiği bu eziyeti sağlığına yeğ tutan bir baba, hasta yerine hastanın babasını vekendi ataerkil iç sesini dinleyen doktor, bu gereksiz yöntemi dünya tıp literatürüne tanıtmayı kabul eden bir tıp dergisi... ve bunlar arasında jinekolog masasında uzanmış, görülmeyen, duyulmayan, dinlenmeyen bir kadın. Himeninde bakireyim diye bağıran minicik bir delikle, gerdek gecesinde bu kadın ne kadar acı çekecek diye soran yok. Bu soruyu Acar’a sorduğumda cevabı şu oldu: “İyi hatırlattınız, onu söylemeyi unuttuk. Hastalara zaten söylüyoruz bunu. Eğer ilk gece ilişkide zorlanırsanız zorlamayın. Eşinizle beraber gelin. Zaten kızlık zarının sağlam olduğu kesin. Biz eşinize açıklar ve açanz diyoruz. Şimdiye kadar o şekilde bir hasta oldu." Doktorun burada duyduğu endişe yine doğrudan hastaya değil, eşine yöneliktir. Doktor hastayı uyarırken bile, hastaneye eşiyle birlikte gelmesini istiyor çünkü asıl konu, kadının acısız, zorsuz bir ilk cinsel ilişki yaşaması değil, kocasının bekâret kaygısıdır. Burada endişe yaralan, kadını gerektiği gibi kocasının kanatarak değil, doktorun bisturiyle “açacak" olmasıdır. Ama Acar’ın da dediği gibi, aslında ortada sorun edilecek bir durum yoktur çünkü “kızlık zarının sağlam olduğu kesin.” Ne de olsa bir doktor olarak zarın bölünmez bütünlüğünü bozmamak için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Aynca Acar’ın ima ettiği gibi, hastaneye bu nedenle o zamana kadar sadece bir hastanın gelmiş olması operasyonun başarılı olduğunu mu, yoksa zifaf yatağında vurdumduymaz kocalara ve acı çeken kadınlara alışkın olmamızı mı kanıtlar?
Sayfa 32 - IletişimKitabı okudu
·
7 görüntüleme
Requiem okurunun profil resmi
Kimi babalar şöyle düşünür ne acı ki yada toplum böyle vahşi baskı yapar: kızlık zarı kızımdan daha önemlidir. 🐴🐴
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.