<Spoiler olarak algılanabilecek kısımlar olabilir. Dikkate alınız!!> Dune, benim için çok ilginç bir okuma tecrübesi oldu. Çünkü o yalnızca bir bilimkurgu kitabı değil, fazlasıyla da politik. İnsanların uzaya ve gezegenlere hakim olduğu ancak, şimdiki siyasi düzenden bir nebze olsun uzaklaşamadığı bambaşka bir gelecek bu. O zamanın gezegenleri bugünün ülkeleriyle eşdeğer. Hatta okurken hangi gezegenin hangi ülkeyi ve hangi ırkı temsil ettiğini çok rahat anlayabiliyorsunuz. Bana kalırsa Fremenler müslümanları, imparatorluk Amerika'yı ve Lonca da Avrupa ülkeleri'ni temsil ediyor. Ancak tabiki bu durum fazlasıyla yoruma açık. Atreides dükü Paul Muad'dib ya da ona hangi ismiyle seslenirseniz artık.. (Lisanül Gâyb, Kuisatz Haderah, Usûl) güçlü bir lider ama, olacakları, yaşanacak tüm kötü sonları görmesine rağmen engelleyemeyen bir lider. Bu kitabın en ilgi çekici yanlarından biri ise karakterlerin iyilik ve kötülük çizgilerinin olmaması. Kimseye saf iyi ya da kötü gözüyle bakamıyorsunuz. Kitabın ana karakterinin bile kusurları, hataları var. Bu gerçeklik, sahicilik beni çok etkiledi. Bene Gesserit olayı ise bambaşka... Sadece kız çocuklarının özel bir eğitimden geçirildiği, soylulara eş olarak seçilen, kız çocukları doğurup onları da kendi gibi eğiten ve siyaseti Lonca lehine işlemekle yükümlü bir kadınlar topluluğu. İnsan olanı ayırt etmek için acı dolu bir sınav uyguluyorlar ve başarılı olanları bünyelerine kabul ediyorlarlar. Bu eğitimde, hiçbir erkek çocuğunun başarıya ulaşamadığını ve ana karakterimizin Bene Gesserit annesi tarafından bu yöntemle yetiştirilmiş ve sınavı geçmiş bir erkek olduğunu göz önüne alırsak.. konu cidden dikkat çekici. Baharat'a (menarj) gelecek olursak... Her şeyin ardındaki, insanların tonlarca para akıtıp uğrunda hunharca savaştığı bir ham madde. Konumunu değerli kılması ve talep edilir olması açısından petrolü, insanlarda bıraktığı etki ve bağımlılık oluşturması açısından da uyuşturucuyu çağrıştırdığını söyleyebilirim. Bu kitap yıllar önce yazıldı ve günümüzde hala daha içinde bulunduğumuz düzene konuyu uyarlayabiliyoruz. İnsanın teknolojiyle ve aklıyla oluşturduğu değişkenliğiyle, hırslarının ve bağlılıklarının değişmezliği arasındakki muthiş tezatlık... Teknoloji demişken, bu kitapta gen mühendisliği ve toplum mühendisliğinin de mükemmel örneklerini görmekteyiz. Kitabın her sayfasında, her satırında yüzlerce anlam ve arayış gizli gibi. Yazıldığı dönemin çok ötesinde bir kitap. Bütün bunların yanında, 'Dune' bilimkurgu için bir mihenk taşı. İçinde kalkanların, dev saldırgan solucanların, gezegenler arası seyahat için tasarlanmış devasa araçların, topterlerin, hapishane olarak kullanılan gezegenlerin ve devasa bir çöl gezegeninin bulunduğu, geleceğe açılan bir kapı. Hem bir ütopya örneği hem de distopta. Hatta daha çok distopya... Özellikle de suyun çok kıymetli olduğu bir gelecek tasviri içinde Dune, ekolojik bir distopya. Bu serinin ilk kitabı ve açıkçası, yazarın bundan sonrasında yazdıkları, ana karakterin -ve doğal olarak okuyucunun- tüm soru işaretlerini, korkularını ve heyecanını.. tüm bu durumu nasıl toparladığını çok merak ediyorum.

DuneFrank Herbert · İthaki Yayınları · 202111,7bin okunma

·

18 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif