Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

331 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Biz Zaten Kördük
Günümüzle (2020 yılının başları) o kadar ilintili olan bu kitabı çok önce edinmiştim ama okumak için bekliyordum. Yoğun öneriler üzerine tozlu raflardan değil tabiki de valizimin derinliklerinden alıp okumaya başladım. Corona virüsünün namıdiğer Covid-19 gündemimizi bu denli sarsmışken ülkemizin, ülkelerin buna karşı aldıkları önlemi ya da almadıkları bir çok önlemi bizzat yaşayınca kitap bende daha bir anlam kazandı. Olası senaryoları hem okudum hem de bizzat yaşadım. Söylenecek o kadar çok şey varken o kadar susasım var ki çünkü hep bir anlaşılmazlık dolacak her yanım en azından ben öyle hissediyorum. Ülkelerin vatandaşları için gerekli maddi manevi önlemi almaması mı dersin ya da insan hayatının, sağlığının bu denli hiç sayılması mı dersin bu durumların içinde olunca bir çok şeyden vazgeçmeme de sebep oldu bir bakıma. Düşünün ki Corona virüsü yerine böyle bir salgın olsaydı; kendimizi senaryonun en kötüsüne hazırlamamız gerekirken biz daha kolaylarını dahi def edememişken neler yaşanırdı kim bilir? Gündemden kitaba doğru yola çıkalım; Kişi isimleri yerine sıfatlar kullanılmış, sanırım yazarımızın diğer kitaplarında da yine aynı anlatım şekli kullanılmış. Açıkçası ben sevdim aynı kitabı isimlendirilmiş bir şekilde okusam bana bu kadar geçemezdi belki.. Virgüllerle dolu bir başyapıt desek yeridir diyaglogları virgüllerin arasından yakalamak bir başka zevkliydi. İlk Kör İlk Körün Karısı Doktor Doktorun Karısı Koyu Renk Gözlüklü Genç Kız Gözü Siyah Bantlı Yaşlı Adam Gözyaşı Yalayan Köpek Şaşı Çocuk Bu kitabı anlamlı okunulur kılan sıfat sahibi insanlarımız. Bir gün ansızın herhangi bir işinizi, uğraşınızı gerçekleştirirken gözünüzle alakalı en ufak probleminiz dahi yokken Beyaz körlüğe yakalanıyorsunuz. Doktora gittiniz klinikteki herkese doktor dahil bu virüsü bulaştırdınız. İçten içe kötü hissederdiniz bence ama ilk kör bunu hiç dile getirmedi. Filmlerde, dizilerde defalarca görülen sahneleri okumuş olduk karantinadaki körlüğe yakalanmış insanlar kendi içlerinde bir hiyerarşi oluşturuyor, yemek tayınlarını kendi isteklerince ayırıp dağıtıyor ve dağıtma koşulu olarak da diğer koğuşların kadınlarını kendilerine hak görüyorlar. Doktorun karısı bu olaya çok güzel bir şekilde son veriyor. Bu olaylar olup biterken kitaptan bir karakter olacaksam bu şüphesiz doktorun karısı olurdu. Hem katlanamazdım belki bu körlüğe yaşamıma son verirdim hem de bir şekilde insanları yönlendirmek hayata tutunmama katkıda bulunurdu. Körlük kaybetmekten en çok korktuğum sahip olduğum bir şey. Sağırlık, dilsizlik bir yana umarım kimsenin sonradan başına böyle birşey gelmez yoksa bir hayat kitapsız nasıl geçer? Karantinadan çıktıktan sonra tek tek gruptaki kişilerin evleri ziyaret ediliyor. Tüm insanların kör olduğu birinci elen öğrenilip buna göre yaşamak için uygun koşullar oluşturulmaya çalışılıyor. Bu kısımlar bana zombi dizilerini hatırlattı bu bağlamda zihnimde imgeleyerek bir şeyler canlandırmış oldum. Ve gözlerimiz görmeye başladı.. Genel olarak altını çizmedim kitabın çünkü kurguyla ilerleyince önemli olan belli başlı satırlar değil hikayenin tamamıdır. Ama şu satırları yazmadan incelemeyi bitiremeyeceğim; "Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler. Umarım bizde bir an önce Covid-19'un üstesinden geliriz ve bu sıkıntılı günlerimiz sona erer..
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,5bin okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.