Erdi: Stefan Lausannes kitabında bu tebliği de verir. Bu ne hazin ne perişan ne çaresiz bir tebliğdir. Bir hastanın son nefesi gibi.. Kaldi ki, Bosna sınırlarından Çatalca'ya kadar ikinci bir akın , ordu döküntülerinin geriye dogru sel gibi akışından daha karışık, daha kanlı sürüklenip gelmektedir: Göçmenler... Rumeli göçüyordu. Sırp, Karadağ, Bulgar, Yunan askerlerinin işgal ettigi yerlerde kanlı katliamlar başlamıştı. Hayat, servet, namus her şey ayaklar altındaydı. Öldürülen, asılan, parçalanan Müslümanlardan arta kalanlar, çoluk çocuk, her şeylerini bırakarak doğuya, Istanbul'a doğru akıyorlardı. Batı bölgelerinde ise göçmenlerin kaçacak yerleri de yoktu. Ayak altlarında kalıyor, eziliyorlardı.

Stefan Lausannes kitabında bu tebliği de verir. Bu ne hazin ne perişan ne çaresiz bir tebliğdir. Bir hastanın son nefesi gibi.. Kaldi ki, Bosna sınırlarından Çatalca'ya kadar ikinci bir akın , ordu döküntülerinin geriye dogru sel gibi akışından daha karışık, daha kanlı sürüklenip gelmektedir: Göçmenler... Rumeli göçüyordu. Sırp, Karadağ, Bulgar, Yunan askerlerinin işgal ettigi yerlerde kanlı katliamlar başlamıştı. Hayat, servet, namus her şey ayaklar altındaydı. Öldürülen, asılan, parçalanan Müslümanlardan arta kalanlar, çoluk çocuk, her şeylerini bırakarak doğuya, Istanbul'a doğru akıyorlardı. Batı bölgelerinde ise göçmenlerin kaçacak yerleri de yoktu. Ayak altlarında kalıyor, eziliyorlardı.

Sayfa 238Kitabı okudu

100. Yılında Birinci Dünya Savaşı İlber Ortaylı

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Erdi