Ailesinin bir kısmı bilim alanında bir başka kısmı ise sanat alanında kendilerini gösterdiği düşününce Bay Huxley karma paket gibi bir şey olmuş sanki. Eserlerinde hem bilimin kırıntılarından serpmiş hem de edebi anlatımını aşırı süslemelerinden öte anlatmak istediği mesajları kendine has özel kurgularla vererek alışılmışın dışına çıkmayı sınırlarını zorlamayı seven bir yazar olmuştur. Genelde zaten sosyal taşlamaları ile tanınmış bir yazar olarak, başka yazarlar gibi bir yazdı pir yazdı gibi bir durum yoktur. Zaten tanınmış ve ünlü bir yazar olarak kendi çıtasını kendi aşmış ve ününe ün katmıştır. İlk ütopik romanını yazmış olması aslında bu tarzlarda bezi olmamasına karşın dönemin ya da bir önceki dönemlerden kara ütopyalar okuması ve çok etkilenmesi ile bu alana merak sardığı söylenir. Hali hazırda sosyal taşlama üslubuna sahip olan bir yazarın eninde sonunda kara ütopyaya merak salmaması zaten beklenmezdi. 1984 okuyanlar olmuşsa bu roman onun abisi sayılır. Kara mizahın öncülerinden ve hicivlerle dolu bir eleştiri ürünüdür. 26.yy. içermesi sebebiyle bilimkurgu alanına da girmekle beraber teknolojik uygulamaların nasıl olmuş da hayal edilebilmiş olduğunu, üstelik bunu 20.yy. ilk yarısında yaşamış birinin yazmış olduğunu düşününce daha da hayret etmeye ve hayran olmaya başlıyorsunuz. Zaten Huxley ailesinin entelektüel becerisini de düşününce çok da şaşılmaması gerektiğine de kendinizi ikna ediyorsunuz. Hiciv türünün babalarındandır. Distopik atmosferinin içinde üreme teknolojisindeki bir oynama ile toplumun ne hallere getirildiğine ve sonuçlarına sosyo-psikolojik tahlilleri öne çıkarılarak okuyacağınız bu satırlarda ayrıca her noktadan en ileri seviyeye gitmiş olmanın bize gerçekten huzur verip veremeyeceği konusuna da özel bir hiciv yapılmaktadır. Shakespeare / Fırtına / Perde 5 / Sahne 1 / Miranda bölümünde yazan Brave New World kısmı esere isim kaynağı olmuştur. O zamanlarda zaten edebiyatçılar arasında Shakespeare alıntısı ve göndermesi yapmayanı dövüyorlardı, artık bir adet sayılırdı. Eser içerisinde de 3/5 tane olduğu bilinmektedir. “ Miranda — Ah, harika bu! Ne hoş yaratıklar bunlar böyle! İnsanoğlu ne de sevimliymiş! Hey güzelim(cesur/brave) yeni dünya, Şu insanlarına bak! “ Materyalizmin cılkının çıkarılmasının yanında kutsaliyete de birçok gönderme vardır. Seküler yaşama da atıflar da bulunmakla beraber hayatımızın merkezine neyi koyduğumuzun çok önemli olduğu, geriye kalan yaşamımızın yönlendirilmesinde etkili olduğunu anlatmaktadır. Sadece empoze edilmesi amaçlanan yeniye odaklanılmakta, üretimin devamı sağlanması amaçlanmaktadır. İnsanlar fabrikalarda üretilmekte ve bazı duygu ve düşünceler ise hem doğumdan itibaren silinmeye çalışılmakta hem de toplumda yasaklanmaktadır. Bir sistem düşünün ki herkes mutludur ve hiçbir sıkıntı yoktur. Herkesin hayalinde olan dünya, hatta cennet sayılır değil mi? Peki durum böyle iken biz romanı okudukça neden acıma ve korku duygularına kapılıyoruz? Demek ki dua ederken niyette bulunurken mutlu olmayı istemek herşeyi çözmüyor. Bu bakış açısıyla öz eleştiri imkanı da bulacağınız bu romanı kesinlikle okumalı ve 1984’ün hemen yanında yer vermelisiniz kitaplığınızda.

Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.