" Birden kahkahayla güldü, billur gibi, tasasız, doğal bir şekilde güldü." Kendinizi kitabın gizemli sayfalarında kaybedeceğiniz, rahatça okuyabileceğiniz bir kitap Amok Koşucusu. Kitabın kahramanı seyahat ettiği gemideki insanların lüzumsuz şamatalarından, boş muhabbetlerinden çok sıkılır bunu da şöyle dile getirir. "Ama bu kalabalık güvertede bir dakika için bile dinlenecek ve huzur bulacak ortam mevcut değildi." Gecenin sessizliğini dinlemeyi tercih ettiği bir sırada Amok Koşucusu ile tuhaf bir şekilde tanışırlar. Bu esrarengiz adam sırrı çözülemeyen bir olayın başkişisi olduğunu söyler ve başından geçenleri anlatır tek tek. Bir insanın yaşamdan nasıl soğuduğuna, zirvedeyken en dibi görmesine, elindeki tüm birikimini yitirmesine, dertleşecek samimi dost arayışına şahit olursunuz "Çünkü içine gömüldüğüm sessizlik beni öldürüyor ve siz beni dinlemeye hazır olduğunuzu söylüyorsunuz." eseri okurken. Amok Koşucusu kurtulmak istediği durumla gemide yüzyüze kalır, sevdiği ve ölümünde pay sahibi olduğu kadının tabutu limana indirilirken o da intihar eder ve eserin sonu neticelenir. Eserde psiklojik buhranların, ruhsal çözülmelerin, kişiyi çıkmazlara sürükleyen travmaların bireyin duygu ve düşünce yapısını nasıl ele geçirdiğini irdeler okuyucuyu. Zweig'in intiharının bir önsözü gibidir eser.

Amok KoşucusuStefan Zweig · Panama Yayıncılık · 2018111,3bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.