Osmanlı tarihindeki en meşhur ve en korkunç
cellâtlardan biri Kara Ali’dir. Sultan İbrahim’in de
cellâdı olan Kara Ali tarihe ‘padişah cellâdı’ olarak
geçmişti. Evliya Çelebi Kara Ali ve yamaklarının
giyimlerinden, sürekli üstlerinde taşıdıkları idam
ve işkence aletlerinden söz ettiği bir betimlemesini
şu cümleyle tamamlar: “Amma ne’uzü-billah hiç
birinin çehresinde nur kalmamış, zehir gibi
âdemlerdir.”
Cellât Kara Ali, Sultan İbrahim’den önce
sadrazamı Hezarpâre Ahmet Paşa’yı boğmuştu.
Sadrazam Sofu Mehmet Paşa’nın emriyle Sultan
İbrahim’i boğmak üzere, hapsedildiği küçücük
hücresine gitmek zorunda kalan Cellât Kara Ali,
padişahın haykırışlarına dayanamayarak kaçmıştı.
Cellât Kara Ali’den daha gaddar olan Sadrazam
Sofu Mehmet Paşa, cellât ve yamaklarını yaptığı
baskıyla Sultan İbrahim’in hücresine zorla
sokmuştu. Kara Ali yamaklarının da yardımıyla
gözyaşları içinde infazı gerçekleştirmiş, Sultan
İbrahim’i boğarak öldürmüştü. 1664’te ölen fakat
ölüm sebebi bilinmeyen Kara Ali’nin yattığı yerin
Karyağdı bayırındaki cellât mezarlığı olduğu
tahmin edilmektedir.