Eser: Seyyid Yazar: Hüseyin Muşmal-Fatih Babaoğlu Yayınevi: Kömen Yayınları Sayfa: 206 Yazar Hüseyin Muşmal ve Fatih Babaoğlu'nun yazdığı Beğ, Sultan ve Seyyid üçlemesinin son romanı Seyyid Seydişehir ve Beyşehir ilçelerinin tarihini roman tadında anlatmaktadır. Özellikle bu eser de yörenin ileri gelen tasavvuf ehlilerinin ve velilerinin hikayelerinden yola çıkarak oluşturan tarihi roman, sürekleyici ve akıcı bir üslupla yazılmıştır. Seyyid Harun-u Veli hazretleri çevresinde Horasan'dan bırakarak geldiğibeyliğini seyyidlikle devam ettirdiği bugünkü Seydişehir'e gelinceye kadar geçirdiği eğitim ve gelişimini ilk bölümler de anlatan eserin Seydişehir'in yerinin tespiti ve şehrin kurulması hikayesini anlatan bölümle devamını okuduk. Ayrıca Eşrefoğulları Benliği'nde Eşref beyden sonra beyliğin başına geçen oğlu Süleyman Beyin yaptıklarını aynı yazarların Sultan adlı romanlarında okumuştuk. Şimdi ise Süleyman Beyin oğlu Mehmet Bey'in yaptıklarını Seyyid romanında okuyacağız. Mehmet Beyin de aynen dedesi Eşref ve babası Süleyman Bey gibi hareket ettiğini görüyoruz. Mehmet Bey Eşref ve Süleyman Bey kadar olmasa da onların çevresindeki devlet adamları sayesinde benzer bir yönetim göstermiştir. Bu yönetimi esnasında Mevlana'nın oğlu Veled Çelebi ve Veled Çelebi'nin oğlu Ulu Arif Çelebi İle yaşadıkları süreç tarihi romana bir tasavvuf kitabı özelliği de kazandırmıştır. Eşrefoğlu Beyi Mehmet Beyin Seyyid Harun Vali ile tanışması ve onu yaşadığı yer de serbest bırakması ve Seyyid Harun Veli'nin kökeni ile gösterdiği mucizelerin işlendiği eser de gerçeğin yalnız ve yalnız Allahın varlığı ve onun verdiği kerametlerin sonucu olduğunu göstermesi bölgedeki gayrimüslimlerin islama katılmalarını ve müslüman olmalarını sağladığını görüyoruz. Ayrıca Türkiye Selçuklu Devleti'nin yıkılış sürecinde Anadolu da yaşanan olaylarda anlatılmaktadır. Bu süreç içerisinde beyliklerin olumsuz tavırlarının İlhanlılara yaradığını okuyacağız. Bu arada Eşrefoğlu Mehmet Beyin yerine oğlu Süleyman'ın geçmesi beyliğin kaderini sonlandırmıştı. Süleyman Bey de babası ve dedeleri gibi yönetme yetisi yoktu. Ve öyle de oldu. Emanet olan Hoca Ahmet Yesevinin kılıcını Osman Beye bir mektupla göndermişti. İlhanlı valisi Timurtaş Süleyman Beyi esir almıştı. Ona zulmetmiş ve sonunda Beyşehir gölünde boğdurmuştu. Süleyman Beyin gönderdiği kılıç Osman Beye ulaşmıştı. O da Bursa kuşatmasının hayırla sonuçlandığını duymuş, emanet olan kılıcı alıp Oğlu Orhan'a vermelerini söyleyerek, hem Süleyman Beyin okuduğu ayeti hem de Osman Bey okuyarak hayata gözünü yummuştu. Yazalım ama lütfen yazarların üç eserlik serisini mutlaka okuyun.

SeyyidHüseyin Muşmal · Kömen Yayınları · 20169 okunma

·

65 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.