Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
·
Puan vermedi
“Adalet, dünyanın izzeti ve sultanın gücüdür.” Hz. Muhammed(sav) Denilebilir ki Selçuklu Sultanı Melikşah’ın hükümdarlığı boyunca yaptığı en şahane işlerden birisi de Siyasetname’nin yazılması için ferman buyurmasıdır. Geçerliliği hala devam eden ve dünya dillerine çevrilen bir eser. Hükümdarın emrini hayata geçiren Nizamülmülk eserini oluşturduktan sonra şu ifadelerle eserini tarif etmiştir: “Hem nasihat, hem hikmet, hem destan, hem Kur’an tefsiri, hem hadis, hem peygamberler kıssası, hem geçmiş adil padişahların maceraları, bizden evvelkilerden haber verirken kalanlardan meyveler devşirir. Uzun olmasına uzun lakin özlüdür. Adil hükümdara yaraşır yazılmıştır.” Kendi eserinin hikmetini bu sözlerle özetlemiştir. Biraz da ben övsem hakkını veremem ama gerekli görüyorum. Zira okuma durumumu uzun süre meşgul eden bir eser oldu. Kendisinin bahsettiği gibi menkıbe ve ayetler kullanmasının yanı sıra büyük bir tarih barındırıyor. Devrinde ve öncesinde yaşanan mezhep savaşları, haşhaşi tehlikesi, isyanlar… ve daha birçok olayı ve bunlar karşısında hükümdarların tutum ve davranışalrını olması gereken ya da olması gereken şeklinde anlatırken hükümdarlarda olması gereken özelliklere değinir. Bunları yazarken kendisi için örnek aldığı ilkelere de değinir. Bir vezirde olması gereken vasıflar kısmında çoğunun kendisinde olması onun keskin zekasının örneğidir. Kendi döneminde yaklaşık iki hükümdar Alparslan ve Melikşah devri olmak üzere otuz yıl vezirlik makamı ile yaptığı işler; askeri, eğitim, adalet, maliye.. gibi düzenlerle sistemini oturtmuş olması eserinde desistem tavsiyelerinin yansımasına vesile olmuştur. Özellikle Nizamiye medreselerinin dünyaya kattığı devlet adamları ve ilim yuvalarının temeli olduğuna değinmek gerek. Kitap içeriği için bir tavsiyem olacak; okumaya başlamadan önce kitabın sonunda bahsedilen devletler, hükümdarlar, olaylar, tarihi terimler, coğrafi bilgileri… barındıran not kısmına göz atmanız kitaptan daha fazla ifade etmenizi sağlayacaktır. Kitabın kısaca içeriğini kendimce ifade edersem: 51 fasıldan oluşur. Fasıllar konuyu verir ve içeriğinin açıklanması için hikayeler anlatılır, hadisler ve varsa konuyla ilgili ayetleri içerisinde barındırarak daha çok anlaşılır bir metin oluşturulmuştur. Tarihte Peygamberlerin önderliği, adaleti, sistemleri, olaylar karşısında verdikleri tepkiler kısmı yer alır. Taht oyunları kısmında güvenirlik ve adaletin nasıl olması gerektiğini , hükümdarların üzerinde durduğu olaylar anlatılmaktadır. Bir hükümdar adalaetli ve merhametli olurken kendi alt tabakasının da kendisine karşı bir koru barındırmalarını ister. Böyle olmasa laubalilik ön görülemez. Devlet düzeninde işin başına geçirilecek insanların soy, mall ayrımı yapmadan işe yetkin kimse onun işin başına geçirilmesine ve on işi bir kişiye yıkmayarak işin verimi azaltılıp işsizliği de çoğaltmamak için iş verenin denge politikasına dikkat etmesi gerektiğinin vurgusu yapılır. Yanlış kararlar alıp halkın ve devletin sıkıntıya düşmesine neden olan padişahlar ve bunun için onlara karşı gelen çocuklarının zekaları ile devleti nasıl kurtardığının birkaç örneğini anlatmıştır. Kadınların devlet bünyesindeki yeri ve olması gereken olmaması gereken yerleri anlatmıştır. Hikayeler kısmında köpeğini ibret olsun diye asan çoban hikayesinin hükümdarı nasıl etkilediğini ve aldığı dersle kurduğu düzeni anlatır. Çok uzun olduğu için kitaptan okumanız daha uygun olacaktır. Aynı şekilde Nuşirevan’ın ülkesinde haksızlığa kimse uğramasın diye kısa boylu insnalardan tutun bir çocuğun dahi elinin yetişeceği bir zili astığı ve ülkesinde 7 yıl boyunca bu şikayet zilini sadece bir eşeğin vurduğunu ve onunda sahibi tarafından güçten düştüğü gerekçesi ile yem verilmeyip sokağa atıldığı belirlenip sahibine hesap sorulduğuna dair hikaye anlatılır. Ya da zamansız okunana bir ezanın hükümdara bir işaret olduğu konulu ders verici birçok hikaye… Bunlar ve bunlardan çok daha fazlasını barınırdan bu eserin ana fikri; bir devlet zulümle asla payidar olmaz. Hak, hukuk, adalet sistemi olmayan askerinden kısan, halkı aç kendisi tok olan, halkın sorunlarından bi haber olan hiçbir hükümdarın saltanatının devamlı olmadığına değinir. Askeriyenin yeni yetme toy delikanlılara değil tecrübeli ihtiyarlara emanet edilmesi gerektiğine, kişilerin altın sahibi değil hüner sahibi olmaları öncelik yaptığınadin ve dünya işlerinin uyum içerisinde olması gerektiğine, herkese yeterli iş istihdam edilmesine, başı boş davranmalara hükümdarın müdahale edip kılıç ve adalet ile bunu düzene koymalarına kadar çok geniş bir yelpazade uzun uzun örnekli anlatımlar vardrı. Sadece devlet adamları değil, hakkını bilmek isteyen kendinden önceki insanların nasıl hak aradığını bilmekten çok ders çıkaracağı bir eserdir. Son olarak Nizammülk, Hasan Sabbah, Ömer Hayyam gibi dehaların dönemlerinde devlet siyasetini bilmek çok farklı. Semerkant’ta Amin Maulof bunu hikayeleştirir. Nizammülk bunu net sözlerle anlatır. Eserde onlardan söz etmez ama onlarla tanışıklığı olan bu adamın zekasını Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam ile değil kendi zekası ile tanımak çok farklı olacaktır. Keyifli okumlalar!
Siyasetname
SiyasetnameNizamülmülk · Timaş Yayınları · 20163,456 okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.