Jodi Picoult, okumayı en sevdiğim yazarlardan biri. O kadar özgün bir tarzı var ki ne zaman bir kitabını okusam inanılmaz etkileniyorum. Elimden bıraktığım andan tekrar okumaya başladığım ana kadar hep kitabı düşünüyorum. Bitirdikten sonra, aradan seneler de geçse kitabın bana hissettirdilerini hiç unutmuyorum. Jodi Picoult'un büyülü bir kalemi var anlayacağınız. Anlaşma'ya başlarken de beni sarsacak, etkileyecek, şoka sokacak bir kitap okuyacağımı düşünüyordum. Tam da tahmin ettiğim gibi kitap beni etkiledi ama umduğum kadar değil. Şöyle ki: İşlenen konuyu çok beğenerek okudum. Aslında en bilindik konulardan biridir çocukluktan beri tanışıp birbirini seven insanların hikâyesi. Fakat yazar çok farklı bir açıdan ele almıştı konuyu ve bu konuya bu açıdan bakmak inanılmaz sarstı beni. Mahkeme sahnesi ise benim için kitabın en muhteşem yeriydi. Elim ayağım titreyerek okudum o sahneyi, o denli heyecanlıydı. Tek bir olaya bu kadar farklı açılardan yaklaşılması, her iki tarafın da mantıklı ve güçlü yönlerinin olması ve hangi tarafın kazanacağının merakı derken bir çırpıda okudum buraları. Hikayenin esas yüzünü öğrenince de çok şaşıracağımı düşünüyordum fakat bu kısım beklentimin çok altında kaldı. Özellikle mahkemenin kararı ve devamındaki olayların bağlanma şekli fazla basit geldi. Yine de kitabı severek okudum. Çok farklı noktalara değinen, ilginç bir kitaptı. Beni çok etkileyen ve seneler sonra bile hatırlayacağım sahneleri vardı. Jodi Picoult'tan da daha azını beklemezdim zaten.

AnlaşmaJodi Picoult · April Yayıncılık · 2012250 okunma

·

136 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.