Kitap 8 kısa öyküden oluşuyor. Hepsi de orada bir yerde geçen bağımsız gibi görünse de bir şekilde iç içe geçmiş birbiriyle ilişkili öyküler. Özellikle bazıları gerçekten çok çarpıcı bir sonla bitiyor. Savaş, salgın, kölelik, ölüm kavramlarını içeren karamsar bir havası var ama bu beğenmeme engel olmadı aksine daha çok içine çekti beni. Okuduğum nadir öykü kitaplardan biri ve çok da beğendim. Engin Türkgeldi, aklımda yer edinen yazarlardan biri olacak.