Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

64 syf.
8/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
NEDEN ? SONUÇ ?
Dinin her alandaki etkisini , ilişkisini okumak, araştırmak gerektiğini düşünen biri olarak dini bir de ünlü psikiyatrist , psikoterapist Yalom'dan dinlemek istedim. Kitap Yalom'un ödül alırken yaptığı konuşmayı içeriyor. '' ... ama bilgi sahibi olmak bilge olmak demek değildir.'' ( syf. 10) - Engin Geçtan Dini dünya görüşüyle bilimsel bakış açısının hiçbir şekilde bağdaşmayacak şeyler olduğunu söylüyor. Genel olarak dine bakış açısını şekillendiren etkenlerden biri çocukluk yılları ve Schopenhauer'in sözleriyle şöyle açıklıyor : '' İman kapasitesinin en güçlü olduğu dönem , çocukluk yıllarıdır ; dinlerin, o hassas yılları egemenlikleri altına almak amacıyla diğer her şeyden çabuk davranmak için çaba göstermelerinin nedeni de budur. '' Bir diğer etken Schopenhauer'in , Voltaire 'nin , Nietzsche'nin , Freud'un görüşlerini kendine yakın buluşu ve bu yazarların metinleriyle beraber kişisel inanşını inşa edişi. '' İçimde biraz ilahi kıvılcım olmasını çok istediğimi , kutsal olanın bir parçası olmak , sonsuza dek var olmak, kaybettiklerime tekrar kavuşmak için can attığımı söyleyebilirim- tüm bunları sahiden çok istiyorum, ama bunların gerçeği değiştirmeyeceğini ya da onu en baştan kurmayacağını da iyi biliyorum. '' (syf.21) Varoluşçu Psikoterapi , diğer birçok psikoanalitik terapi gibi , bilinçli işleyişleri etkileyen bilinçdışı güçlerin varlığını kabul eden dinamik bir terapi yöntemidir. Yaşamın gündelik sorunlarında başımızı kaldırıp dünyadaki yerimizi ciddi bir şekilde düşünmeye başlarsak , yolumuzun varoluşun derinliklerdeki yapılarına çıkmasının kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor. Bu nihai sorunlardan dördü : - Ölüm - Yalnızlık - Hayatın anlamı - Özgürlük HAYATIN ANLAMI '' Hayatın anlamı sorunu , düşünebilen canlıların tümünü zehirler niteliktedir. '' (syf. 33) Dinin hayatın anlamı gibi insanın varoluşsal sorunlarını bastırma çabası , kendi bilinmezliğe , boşluğa karşı olan rahatsızlığının sonucu olarak görüyor. Amaç aramak , amaca ihtiyaç duymak bunların zorunluluğuna inanıyorum , şahit oluyorum evet ama bu ihtiyaç mı dini doğurdu yoksa Allah'ın gerçekliği , dinin gerçekliği mi bu ihtiyacı doğurdu? işte orada bir cevaba ihtiyaç duyuyorum. YALNIZLIK En derin yaralara yol açan Varoluşsal Yalnızlık : Din ile psikoterapinin yalnızlığın farklı şekillerinin neden olduğu rahatsızlıkları alt etmek için kendilerine özgü yöntemler geliştiriyor yani aynı amaca farklı yollardan gidiyorlar. İnsanın ölüme bile giderken yanında birisinin, bir şeyin olmasını istemesi ==> ÖRN : Yedi yüzyıldan beri hala devam eden Everyman oyunu '' Sırf hayatlarına tanık olacak birinin bulunmasını deli gibi istedikleri için , hiçbir biçimde tatminkar olmayan ilişkilerine devam eden bireylerle karşılaşmayanımız kalmış mıdır ?'' (syf.40) Din insana sonsuza dek onu gözlemleyecek , kişinin varlığından haberdar olacak bir varlık , sevdikleriyle nihai bir yeniden kavuşma vaat eder. '' Çok sayıda bireyin dini topluluklara katılması ise, herhangi bir dini doktrinin özüne bağlılıktan ziyade, toplumsal birleştiriciliğe dair nedenlerden ötürüdür.'' ( syf.41) ÖLÜM Dünyaya bakış açımızı değiştirecek ya da uyuşmuş halimizden bizi dünyayla, yaşamla alakalı gerçek farkındalığa ulaştıracak durumlardan en sarsıcı, en güçlüsü ölümle yüz yüze gelmektir. Yalom'un kendi terapi deneyimlerinden çıkardığı sonuçlarla ölüm kaygısının '' yaşanmamış yaşam '' oranıyla doğrudan bağlantılı olduğunu söylüyor. İnsan ne kadar ölümlü olduğunu bilse de gündelik yaşamda uyuşmuş haliyle hayallerinden çok hayatın akışına, koşullara bırakıyor kendini ve ölümle yüz yüze geldiği an, gerçek bir uyanış oluyor... Yalom'un ifadesiyle umarım ölümün biçimselliğiyle karşılaşmadan önce ölüm fikri bizi kurtarabilir.(!) ÖZGÜRLÜK '' Bazen , akıldışı inanışların türümüz için oluşturduğu tehlikeler yüzünden gelecekten korkar hale gelirim. Katı inançların neden olduğu muazzam yıkımların izini bulmak için sadece geçmişe bakmak yeterlidir oysa. '' (syf.45) İnsanın hayatını gereğinden fazla dini ibadet , meditasyon gibi olgularla ,zihninin boyunduruğu altında harcamasıyla, insanın özgürlüğünün, yaratıcılığının, olgunlaşma sürecinin parçasının gittiğine inanıyor. Dünyada din adına olan olaylardan sırf dinin teoriğini suçlayabilir miyiz emin değilim. SONUÇ Genel olarak bahsettiği tespitlere katılsamda '' peki bu duyguların , bu hislerin sebebi nedir ? '' sorusu kafamda dönüp durdu. Kitapta genel olarak insanın varoluşsal ihtiyaçlarının sonuçları var ama o ihtiyaçlarının sebeplerini düşünmek benim kafamı fazlaca meşgul etti. Aslında genel olarak bu sorunun cevabı fazla kişisel ve cevaba ulaşmak ya da daha doğrusu ulaştığını düşündüğün cevaba kesin bir şekilde inanmak bi hayli zor. Her insanın kendi cevaplarına kavuştuğu , hayatını inandığı , istediği şekilde yaşadığı bir dünya dileğiyle...
Din ve Psikiyatri
Din ve PsikiyatriIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20171,235 okunma
··
241 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.