Insanlık tarihinin en karanlık olaylarından biri olan Rwanda katliamını, bu katliamda büyük rol oynayan Avrupa kökenli kalkınma örgütlerinden birinin çalışanının gözünden anlatan, oldukça karanlık ama bir o kadar da akıcı bir roman. Avrupa düşünce ekolünün her şeyi ve hatta herkesi kategorize etme eğiliminin, batı-merkezci humanizm yaklaşımının ve yardım adı altında gerçekleşen kışkırtmanın insanlık tarihinde açtığı bir başka yarayı, duygu sömürüsü yapmadan, oldukça yalın bir dille aktarmış yazar.
Büyük beklentilerle başlamamıştım ancak hem üstünkörü bilgi sahibi olduğum bir konuda aydınlandım hem de yazarın sade fakat güçlü kalemine hayran kaldım. Kesinlikle okunması gereken bir yapıt.