Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

320 syf.
6/10 puan verdi
Not: Okunduktan çok sonra yazıldı. Kış Bahçesi'ni askerdeyken okudum. Bu aslında roman hakkında yapacağım bütün değerlendirmeleri objektiflikten uzaklaştırıyor. Askerde, bütün dünyadan uzaktasınız. Telefonunuza bildirim düşmüyor, bir şeylere yetişme telaşınız ya da bir tartışma programının anlamsız bağrışmaları yok. En büyük gündem maddeleriniz içtimalar ve yemekte ne olduğu. Ayakta, soğukta dikiliyorsunuz, ne yapılacağına karar veriliyor, biraz daha titriyorsunuz, botları vurarak yürürken ayaklarınız şişiyor ve sonra bu roman. İşte kaçış bileti. Ama tabii biraz farklı bir kaçış bileti. Zira bu roman dış dünyayı özletecek bir tabiatta değil. Herhalde bu romana yazarın en karamsar romanı desek yanılmayız. Aslında hiç de öyle başlamıyor. Aziz Çalışkan isimli yazarımıza gizemli bir iş veriliyor. Öte yandan bir de Harun isimli bir amcamız var. Bunlar nasıl bağlanacak diye merakla çeviriyoruz sayfaları. Özellikle de gizemli işin romanın sürükleyiciliğine katkıda bulunduğunu ifade etmeliyim. Öte yandan ilerleye(meye)n Harun'un hikâyesi ise, tabiatı itibariyle fazlasıyla ağır. Hem ağır hem de ham. Aslında çarpıcı bir niteliği var Harun Bey'in hikâyesinin. Ama çarpıcı kılınmak için fazlasıyla zorlama bir düzleme itildiğini düşünüyorum. Neyse ki roman bu iki hikâye arasında gel-gitlerle ilerliyor, böylece iyi-kötü bir akış muhafaza ediliyor. Aziz Çalışkan'ın hikâyesine dönecek olursak, gizemli işin devamında dahil olan Derya karakteri ile roman biraz daha açılıyor. Aziz Çalışkan'ın müstehzi anlatımını ve Çalışkan'ın hikâyesinin bağlandığı noktayı beğendim. Ama bu sonuca biraz uzun bir yoldan gelindiğini de itiraf etmek gerek. Geç kalmış bu inceleme sonucu özetle söyleyebileceğim şey, Kış Bahçesi'nin çarpıcı olmaya gereğinden fazla çabalamış bir roman olduğudur. Özellikle Harun Bey'in geçmiş hikâyesi kabul edilebilir olsa da sonra gerçekleşenler (en sonu saymazsak) pek ikna edici gelmedi ve yordu. Aziz Çalışkan'ın hikâyesi çok daha saçma bir noktadan başlasa bile daha gerçekçi duruyordu. Bu yüzden Süngü ile tanışmak için iyi bir roman olmadığı kanaatindeyim. Yine de, "Güray Süngü çok iyi yazmadığında bile yeterince iyidir." deyip kapatabiliriz bu tartışmaları. Son olarak şeyi not düşelim, o pek güzel sonu, hani yazarın bu iki hikâyeyi güzellikle bağladığı noktayı. Sırf o bağlama için bu hacimli romanı okumaya değebileceğini belirtmekle yetinelim. Hiç zorlamadan elde edilen çarpıcılığın, esaslı ve yerinde kullanılışını takdir edelim.
Kış Bahçesi
Kış BahçesiGüray Süngü · İz Yayıncılık · 2018642 okunma
··
209 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.