Merhaba; Ülkemizde yeraltı edebiyatının ödüllü temsilcisi Hakan Günday'ın ödüllü kitabı ile geldim. Öncelikle belirtmek isterim ki tanıtımında "ödüllü" kelimesi geçen kitaplar bana hep itici gelmiştir. Bu yüzden yeraltı edebiyatı sevmeme rağmen yazarla bu kadar geç tanışma sebebimde "ödüllü" önyargısını atmaya çalışmamdır. Ve çok güzel bir zamanda çok büyük bir keyifle okudum... Ödülünü bilmem ama övgüleri hakettiğini söyleyerek başlamak istiyorum. Yazarın çok genç yaşta bu kadar derin içerikle yazdığı bu kurgu yeraltı edebiyatında önde gelen isim olmasını sağlaması oldukça normal. Yeri gelmişken, son yıllarda hızla artıyor yeraltı edebiyatı türünde kitaplar. Elbetteki yeni ortaya çıkmış bir tür değil. Bukowski sevenler bilir ki yeraltı edebiyatının temsilcisidir kendisi. Benim özellikle sevdiğim bir türdür çünkü gittikçe bozulan toplum yapısı, ahlak değerleri, insanlık dışı yaşam şartları ve bozuk düzeni klasik edebiyatla temiz bir ve efendi karakterler ile anlatmak pek mümkün değil. Mümkün olsa bile kısıtlı oluyor ve bence yansıtmak istenen dünya aktarılamıyor. Demem o ki; "elit" okurların ısrarla yargılayıp, dışlamaya çalıştığı yeraltı edebiyatı, toplumun her zaman görmezden geldiği, dışladığı, anlamak istemediği, arkasını döndüğü karakterlerin yaşadığı kötü ama gerçek dünyayı anlatıyor. Ne kadar inkar edilse de böyle bir dünya var ve edebiyata etkisi olmak zorunda. Bu konuyu çok fazla uzatabilirim aslında ama en iyisi kitabımızda dönelim. Yazarın anlatımı çok zengin. Devrik ve uzun cümleler ile kısa ve keskin cümleler olaylar döngüsüne oldukça etkili bir hava estiriyor. Bu tarz anlatımlar da "sıkıcı olur mu?" riski ortaya çıkar fakat bu kitapta kesinlikle böyle bir sorun yok. Olaylar içinde oradan oraya savrulurken yazar sizi alıyor ve duygu düşünceler arasında dinlendiriyor. Yeraltı edebiyatı anlatımı doğal olarak argo, küfür, şiddet, cinsellik içerir. Eğer eser bu anlatım tarzını dengine tutmazsa inanılmaz itici olur. Yazarımızın bu konuda mükemmel bir dengesi var. Kitap üç kısımdan oluşuyor ve kısımlar da bölümlere ayrılmış. Bu düzenleme okumayı kolaylaştırıyor ve karakterleri anlamamıza yardımcı oluyor. Kurgu için çok detay anlatmıyorum fakat önemli bir konu var. Felsefe ağırlıklı bahsediliyor kitabın konusundan. Bu bir çok okur için sıkıcı bir durumdur. Benim bu konuda ki fikrim ise; iki karakter var ve bu karakterlerin hayatının belli bir dönemi anlatılıyor. Yaşadıkları bir macera, oldukça hareketli bir macera hem de. Bu macera içerisinde çeşitli kararlar vermek, fikir edinmek ve düşünmek durumundalar. İşte bu kısımlarda karakterlerin ayrı ayrı kişisel, siyasi, dini, felsefik ve toplumsal düşüncelerini okuyoruz. İşte bu kısım kitabın felsefe yaptığı kısım. Fakat okur için karakterin ne hissettiğini anlama kısmı olduğu için hiç sıkıcı değil. Bu arada "karakter burada ne düşünüyor acaba? " diyeceğiniz çok fazla yer var o yüzden iyi ki o felsefik kısımlar varmış diyeceksiniz. Kitabın ilk sayfasında yine kendime bir favori karakter buldum ve sonuna kadar değişmedi. Seçtiğim karakteri seçtiğime oldukça mutlu oldum. Siz de bir karakterin seçin, sonuç size de küçük bir mesaj verebilir. Üzerinde uzun uzun konuşulması gereken bir kitap kesinlikle. ️ Kitap yetişkin içerik. (şiddet, madde kullanımı, cinsellik v.b öğeler içerir.) Hayatı hiç düşünmediğimiz şekillerde sorgulamak istiyorsanız okuyun. Yeraltı edebiyatı ile tanışmak istiyorsanız bu kitapla başlayın. Kötüler gerçekten kötü mü? Merak ediyorsanız okuyun. Zengin bir dil nasıl akıcı anlatır görmek istiyorsanız okuyun. Yazabileceğim çok sebep var. Bu sebepten okuyun. Sağlıklı günler..... #evdekal Sevgiler

Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227,1bin okunma

·

25 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

NeSsLe