“Özlediğin, gidip göremediğindir;
Ama, gidip görmek istediğin…
Özlem, gidip görememendir; ama
Gidip görmek istemen…
Özlediğin, gidip görmek istediğin-
Ama gidip göremediğin…
Özlem, gidip görmek istemen-
Ama gidememen, görememen;
Gene de istemen…"
" Özlem, birdenbire içinin boşalmasıdır:-
Ne yapmış -yapabilmiş- olursan ol, özlediğinin, yanında - bura'nda- olmadığı zaman aralıklarının ne denli boş olduğunu bilinçlendirmendir özlem-"
"O, şimdi uyuyor mu — uyuyor olsa da, yarın yorulmasa..." — "O, şimdi uyumuyor mu: uyumuyorsa, beni düşünüyor olsa — ben de gidip uyumasam..."
"Kişinin yaşamı, uzaklıklar ile yakınlıklar arasında yürür :
kişi, ne yaparsa yapsın, hep, ya, birşeylere -birilerine yaklaşıyor, ya da bişeylerden -birilerinden- uzaklaşıyordur - hiç;bırzaman, biryerde -birileri ile birlikte-, duruyor degil:
hep yürüyor..."
.
.
Şiir ve felsefe karışımı çok hoş bir kitaptı. Oruç Aruoba'nın dilini az çok biliyordum ama kitabı okuyunca düşüncelerinin naifliğini de görmüş oldum. İki kitabın birleştirildiği tek ciltten oluşuyordu." Tavşan Besleyene Kılavuz" ve "Özlem Çekene Kılavuz" şeklinde iki kitabın birleşimiydi. İki kitap da birbirinden güzel olsa da asıl ilgimi cezbeden kısım "Özlem Çekene Kılavuz" kısmıydı. Filozoflardan yaptığı alıntılar çok yerli yerinde ve ufuk açıcıydı.