"uzak", bir cilt içinde bir araya getirilmiş iki kitaptan oluşuyor: "Tavşan Besleyene Kılavuz" ve "Özlem Çekene Kılavuz". Bu iki kitap, 1997'de yayınlayacağımız "yakın" adlı cilt içinde bir araya getirilecek "Ateş Yakana Kılavuz" ve "Kut Arayana Kılavuz" adlı iki kitapla, ikili / dörtlü bir bütünlük oluşturmaktadır. Kitaptan: "Yaşamı, kişinin, eylemlerinden oluşur - bunların da, kişiye şu ya da bu ölçüde de yakın olanları vardır. Yaşamı, kişinin, ilişkilerinden oluşur - bunların da, kişiye şu ya da bu ölçüde yakın gelen; şu ya da bu ölçüde uzak kalanları vardır. Yaşamı, demek ki, kişinin başka kişilerle ilişki içindeyken bulunduğu eylemlerden; böylece de, başka kişilere yakınlaşmaları ve başka kişilerden uzaklaşmalarından oluşur - bunların (henüz bitmemiş) toplamıdır. * * *  Böylesine bitmemiş toplamlar; ya da, toplanmış bitmemişlikler, nasıl, toparlanıp bitirilebilir; ya da, bitirilip toparlanabilir - burada bu, deneniyor.
134 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

136 syf.
·
Puan vermedi
Özlemek, görmektir.. Özlemek, istemektir.. Özlemek, dayanmaktır..
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,520 okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
Geceye ay düşer, aklıma gözlerin... Bu nasıl özlemek, özlemek ne demek... Ucu bucağı yok, dibi sonu yok,
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,520 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Özlemek; bir şeyi veya bir kimseyi görmeyi, kavuşmayı istemek anlamına geliyormuş kelime olarak, peki sizce özlem nedir? Bir çoğunuzun bu konuda ne düşündüğünü bilemem ancak bana göre özlem duygusu
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,520 okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın sonunda bir ben kaldım bir de yanmış beynim. Felsefe insanı olmadım hiç. Felsefik lafları da algılayamıyorum sanırım. Tabi bu oruç aruoba’nın kendiyle alakalı değil tamamen benimle alakalı bir dert. Azimle açar okurum ara ara… iyi hissettiriyo.
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,520 okunma
134 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Yazar özlemi tarif ederken okuyucusuna hitap ediyor: "Ey bu satırların okuru (sen, Özlem Çeken), buraya kadar geldin — unutma ki, bu, elinde tuttuğun, okuduğun, yalnızca bir metin toplamıdır;
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,520 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Oruç Aruoba denince hemen 'kullandığı kısa çizgileri ve her kullandığı kelimeye göbek bağıyla bağlı virgül'leri gelirdi aklıma. Sadece birkaç şiirini okumuşken bile böyleydi bu durum. Şimdi Oruç Aruoba'nın bir kitabını okudum, ve artık aklıma onlarca şey geliyor bu güzel şair hakkında. Oruç Aruoba sadece kelimeleri yan yana koymuyor, aynı kelimeleri evire çevire binlerce anlam koyuyor önünüze. Bi kere kullandığı dil acayip samimi. Şiirlerin altında Özlem Çeken'e (sana, evet sana) yazdığı notları yüzünüzü illaki güldürüyor. Evet, bu kitap bir 'Özlem Çekene ( yine sana ) Kılavuz'. Size yol gösteren değil, sizi tarif eden bir kılavuz. Kitabı bitirdiğimde anladım ki ben de bir Özlem Çeken'mişim. Sen gibi, o gibi, hepimiz gibi. Yani, ben, şimdi, diyorum ki Oruç Aruoba mutlaka okunmalı! Bu kitap mutlaka okunmalı! Özlem, senindir - sizin... Özleminiz-siniz... Özlem-in iz...
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,520 okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın ikinci kısmından sonra o kadar çok “özlem” kelimesi geçiyor ki .. of puf diye diye giderken kitabın son sayfası sanki tokat vurur nitelikte bitiriyor. Bir kere daha anladım ki sizin ruhunuzu yansıtan sayfaya nerede karşılaşacağınızı bilemezsiniz. O yüzden kitabı yarım bırakma alışkanlığını edinmiyorum. Kaliteli kitap. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,520 okunma
134 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
"Tavşan besleyen havuç da yetiştirmelidir." ''Özlem çeken, çıkar yolu olmayandır- yönünü yitirmiş olan Değil başkası, kendisi bile yol gösteremez, özlem çekene:- Kimse.." Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde tavşan ve tavşan besleyen arasında ilişki kurarak başka şeylere atıf yapıyor. Ben seven ve sevilenle bağdaştırdım tavşanı ve onu besleyeni. Bu şekilde okuduğumda daha çok zevk aldım. İkinci bölümde ise özlem duygusu üzerinde duruyor. Hatta o kadar uzun duruyor ki buna özlem felsefesi diyebiliriz. Yazar, şair veya filozof.. Oruç Aruoba hepsinin ortak noktasını kaleminde birleştirmiş gibi. Şiiri felsefeyle o kadar güzel harmanlamış ki hayran kalmamak elde değil. Daha önce şiirlerini okuyordum ama ilk defa kitabını okudum. Kalemini beğendiğim yazarlara eklendi. iyi okumalar
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,520 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Kelimelerle dans edebilen bir yazar denildiğinde ilk aklıma gelen kişi tartışmasız oruç aruoba. İnanılması güç bir hayal gücü var, bu da yazılarına nakış gibi işlenmiş sanki. Okuduğum ilk kitabı değil ama her okuduğum kitapta çok başka bir haz var. Özlemi size daha güzel anlatamazdı diyebilirim. Bazı yazarlar anlaşılmalı, Oruç aruoba anlaşılması gereken yazarlardan. Okuyun, Anlayın.
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,520 okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Şiir ve felsefenin harmanlandığı ve kendi üslubuyla bizlerin önüne serdiği bir kitap daha. Kendisi, kitapları hakkında: "Ben kitap yazmadım, kitaplarım kendilerini yazdırdılar." demiştir. Nitekim bu sözünü okurken de hissettiren bir yapıttır, Uzak. Oruç Aruoba, yazma çabasını "bir 'şeyi' anlamaya çalışmak, eğri gördüğü 'şeyin' doğrusunu bulmaya çalışmak" olarak tanımlar. Bu eserindeki Tavşan Besleyene Kılavuz ve Özlem Çekene Kılavuz başlıkları ardına sıralanan düşünceler, anlamaya çalıştığı düşünce ve kavramları okuyucuya yansıtmakla beraber, okuyucuyu da kendi düştüğü bu derin düşüncenin içine sürüklüyor. Okur, Oruç Aruoba ile beraber anlamlandırma macerasına atılıyor. Kendisi de bunun farkında ki, kitap içinde okuyucuyla ara sıra iletişim kuruyor. Kimi zaman "Ey Özlem Çeken -/yalnızlığını besle..." diye öğüt verirken kimi zaman "Tavşan besleyenin durumu da zordur!" diyerek teselli ediyor. Kitabın ikinci kısmında sadece özlemek üzerine durulmuş. O kadar çok “özlem” kelimesi geçiyor ki artık bir yerden sonra offf dedim.. Lakin kitabın son sayfası sanki tokat vurur nitelikte bitiriyor. Bir kere daha anladım ki sizin ruhunuzu yansıtan sayfaya nerede karşılaşacağınızı bilemezsiniz.
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,520 okunma

Yazar Hakkında

Oruç Aruoba
Oruç AruobaYazar · 21 kitap
Ortaöğrenimini Ankara TED Kolejinde tamamladıktan sonra, Hacettepe Üniversitesine devam eden Aruoba, psikoloji bölümünden lisans ve yüksek lisansını aldı. Yine aynı üniversitede felsefe bilim uzmanı oldu. 1972 ve 1983 yılları arasında öğretim üyesi olarak görev yapan yazar, felsefe bölümünde doktorasını da tamamladı. Aruoaba, 1976 yılında başlamak üzere bir yıl süreyle Almanyadaki Tübingen Üniversitesinde felsefe semineri üyeliği yaptı. Ayrıca 1981de Yeni Zelandaya giden yazar, Victoria Üniversitesinde konuk öğrenim üyeliğinde bulundu. 1983 yılında akademisyen olarak çalışmayı bırakıp üniversiteyle ilişiğini kesti. Bu dönemde İstanbul'a yerleşti ve çeşitli basın organlarında yayın yönetmenliği, yayın kurulu üyeliği ve yayın danışmanlığı yaptı. Ağırlıklı olarak yazı ve çeviri işleriyle uğraşan Aruoba'nın çalışmaları saygın edebiyat dergilerinde yer aldı. Akademisyen olarak başladığı kariyerine yazar ve çevirmen olarak devam etmiş, edebiyata ve düşünce dünyasına önemli katkıları olmuştur. Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli düşünürlerden biridir. Hume, Rilke, Wittgenstein, Nietzsche, Von Hentig, Başo ve Celanın eserlerini Türkçeye çevirerek literatüre kazandırmıştır. Özgün ve yalın bir stille yazdığı haiku tarzındaki şiirleri yediden yetmişe bir çok okuyucuya ulaşmış ve sevilmiştir. Aruoba, aforizmalara dayalı felsefi metinleri oldukça başarılı bir biçimde kaleme almış ve Türkiye'nin Nietzschesi olarak anılmıştır. Epistemoloji, etik, Hume, Kant, Kierkegaard, Nietzsche, Marx, Heidegger ve Wittgenstein konuları üzerine çalışmalar gerçekleştiren Aruoba, bu çalışmalarına günümüzde devam etmekteydi. Özellikle şiir sanatına yönelmiş ve Heidegger’in şiire yaklaşımını; “Ona göre insanın temel sözü şiirdir. Çünkü insan yaşayan, dünyanın içinde olan, diğer insanlarla ilişkisini dil aracılığıyla kuran varlıktır. İnsanın bütün etkinliklerinde yer alan, içinde yaşadığı dil ile (tarihsel olarak da) içinde yaşadığı varoluş arasında kurduğu temel anlam ilişkisi, şiirde ortaya çıkar. İnsanın bilinen bütün tarihi boyunca çeşitli biçimlerde görülen “şiir” adı verilen dilsel kuruluşlar, bu temel ilişkiyi ortaya koymaya (dile getirmeye) çalışan insan yöneliminin ürünleridir. Heidegger de buna ulaşmaya, (anlamlandırmaya, yorumlamaya) insanın dünya ile ve diğer insarlarla olan ilişkisini ilk biçimiyle yeniden kavramaya çalışır.” sözleriyle açıklamıştır. Aruoba, Hume, Nietzsche, Kant, Wittgenstein, Rainer Maria Rilke, Von Hentig, Paul Celan ve Matsuo Bashō gibi düşünür, yazar ve şairlerin eserlerini de Türkçeye kazandırmıştır. Bir dönem Açık Radyoda Filozof Dedikoduları isimli programı da hazırlayıp sunan Aruoba, Wittengstein'ın eserlerini Türkçeye ilk çeviren kişi olarak da bilinmektedir. Aynı zamanda Aruoba, Japon edebiyatı kökenli bir şiir türü olan haiku’nun, Türk edebiyatındaki temsilcilerinden de biridir. Yazar, Nietzsche’nin “Antichrist” eserini de Almanca’dan Türkçe’ye kazandırmıştır Felsefe Sanat Bilim Derneği’nin her yıl düzenlediği “Assos’ta Felsefe” etkinliklerine konuşmacı olarak katılan yazar, “Felsefenin Hayvanına Ne Oldu?”, “Bilim ve Din” gibi birçok başlıkta sunumlar gerçekleştirmektedir. Ayrıca, Füsun Akatlı Kültür ve Sanat Ödülü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen sempozyuma da konuşmacı olarak katılmıştır. Oruç Aruoba, 2006 ve 2011 yıllarında Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü yarışmasında Füsun Akatlı, Ahmet Cemâl, Doğan Hızlan, Nüket Esen, Orhan Koçak, Nilüfer Kuyaş ve Emin Özdemir ile birlikte seçici kurulda yer almıştır. Aruoba’nın şiirlerinde kullandığı üslup ve noktalama işaretlerinin edebiyat kurallarının dışında olmasına rağmen bu durum akademik çevrelerce sanatçının üslubu olarak değerlendirmiştir. ESERLERİ Tümceler, Bir Yerlerden Bir Zamanlar, 1990, Metis Yayınları De ki İşte, 1990, Metis Yayınları Yürüme, 1992, Metis Yayınları Hani, 1993, Metis Yayınları Ol/An, 1994, şiir, Metis Yayınları Kesik Esin/tiler, 1994, şiir, Metis Yayınları Geç Gelen Ağıtlar, 1994, şiir, Metis Yayınları Sayıklamalar, 1994, şiir, Metis Yayınları Uzak, 1995, Metis Yayınları Yakın, 1997,Metis Yayınları Ne Ki Hiç, 1997, haikular, Varlık Yayınları İle, 1998, Metis Yayınları Çengelköy Defteri, 2001, Metis Yayınları Zilif, 2002, Sel Yayınları Doğançay’ın Çınarları, 2004, şiir, Metis Yayınları Benlik, 2005, Metis Yayınları Meşe Fısıltıları 2007, Metis Yayınları David Hume’un Bilgi Görüşünde Kesinlik, 1974 Nesnenin Bağlantısallığı (Hume – Kant- Wittgenstein), 1979 A Short Note on the Selby-Bigge Hume, Tebliğ, Edinburgh, 1976 The Hume Kant Read, Tebliğ, Marburg, 1988
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.