Uzun zamandır okumak istiyordum bu seriyi. Distopya okumayı çok özlediğim şu günlerde de hadi dedim, başlayayım Piyon'a artık. Dedim demesine ama kitaba başlarkenki hevesim, bitirdiğimde el sallayarak uzaklaştı benden. Evet, kitabı sevmediğim anlayacağınız. Yorumuma başlamadan önce şunu söyleyeyim: Kitaba dair ciddi spoiler vermeyeceğim fakat kitabın içeriğinden ve anlamsız bulduğum bazı olaylardan bahsedeceğim. Hâliyle kitaba dair hiçbir tüyo almak istemiyorsanız yorumumu okumamanızı öneriyorum. Kitabın başında sistemden bahsediliyor. Sınava giriyorsun, birden yediye kadar puan alıyorsun, ona göre iş buluyorsun falan. Sonra da bir daha bahsedilmiyor. Aile entrikları, güç savaşları ve aşk bolca var kitapta. Sistem hakkında detaylı bilgi peki? O yok. Başlarda bahsedildi ya sistemden işte, daha ne olsun! Sonra, bir sürü mantık hatası var kitapta. Bu kadar takılmayayım diyorum ama bu kadar basit hatalara takılmamak mümkün olmuyor. Şöyle en bariz olanlara biraz değinmem gerekirse: 1) Kitty'i alıp evlerine getiriyorlar. Kitty odasına giriyor, kafasını bir kaldırıyor, aa havalandırma deliği! Giriyor bakıyor oraya, gerekirse buradan kaçarım diyor. Orada senelerdir yaşayan insanlar bu havalandırma deliğinden çıkış var mı, odalar arası geçiş var mı bilmiyor ama Kitty gelir gelmez hop diye buluyor. Cidden mi? 2) Kitty ve Knox gizli bir geçitten geçerek evden çıkıyor. Sonra da şöyle bir diyalog oluyor: Augusta: Siz evden nasıl çıktınız? Ön kapıdaki korumalar çıktığınızı görmemiş. Kitty: Hizmetçi kapısından. Augusta: Peki, öyle olsun. Ya sabır. Yahu, ülkenin yöneticisinin ve ailesinin yaşadığı ev burası. Acaba bu kadar önemli insanlar, hizmetçilerin kullandığı giriş-çıkış kapısına da ön kapıya koyduğu gibi koruma koymaz mı? Koymaz mı, Allah aşkına ya? Ayrıca evde gizli geçit var ama başbakanın, Augusta'nın falan haberi yok. Güya senelerdir bu evde yaşıyorlar ama evlerinde olup bitenden haberleri yok. Maskeleme yapacak sisteminiz var da evde ne olup bitiyor öğrenebileceğiniz sisteminiz yok mu? Valla bunlar bu pervasızlıkla nasıl ülke yönetiyor, nasıl hayatta kalıyor hayret! 3) Kitty, tüm ülkeyi yerinden oynatacak çok önemli bir şey öğreniyor ama kendisine ve Benjy'e bir zarar gelmesin diye kimseye söylemiyor. Kimseye söylememesi gereken bilgileri ise koşa koşa gidip Benjy'e anlatıyor. O kadar akıllı, o kadar tutarlı bir karakter anlayacağınız. Tüm sistemi değiştirecek, piyonken şah olacak güya. Kendini ve Benjy'i bir kenara bırakacak da ülkenin selamatini düşünecek öyle mi? Aynen, kesin yaşanır bu. Aslında bu liste böyle uzar gider. Bunlar en net hatırladıklarım. Yoksa yazar aksiyon olsun, okuyucu şok olsun diye birçok mantıksız iş daha yapıyor. Ama şok olmak bir yana, olanları dümdüz bir ifadeyle okudum ben. Başarısız bir kurguydu zira. Ne heyecanlandırdı ne de merak uyandırdı bende. İsyancılar konusunun havada kalması da ayrıca başarısız bir olaydı. İşin entrikalı kısmı fena değildi ama sistemin kendisi o kadar anlatılamayan o kadar sallantıda duran bir sistemdi ki üflesem yıkılacaktı sanki. Temeli olmayan ve "Çok sorgulamadan okuyun gitsin" kafasında yazılmış bir kitaptı daha çok. Distopya gibi bir türde en sevmediğim kafa da budur zaten.

PiyonAimee Carter · Ephesus Yayınları · 20163,927 okunma

·

44 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Baştankara