“ Kara günlerde ayırırdı insan namuslu ile namussuzu,arlı ile arsızı,yalan ile doğruyu,dost ile düşmanı.” Beril;güzeller güzeli,sevimli,saf kalpli bir kız.Annesi hasta ve alkolik bir üvey babaya sahip.Bulunduğu mahallede Hamdi kuaför’ün yanında çalışarak eve para getiren gözü yükseklerde olmayan ve henüz aşk ile tanışmamış hayalleri olan kızımız. İdil;hayata bir sıfır yenik başlayan ailesinin yoksulluğundan bıkan ve tek hayali doktor olmak olan kızımız evini terkederek yeni başlangıçlara yelken açan hırslı bir o kadar kendinden emin bir kız. Fehime;altında son model araç,cebinde milyarlar olan mahallede ki kuaföre her geldiğinde Beril’e yüklü miktarlarda bahşiş veren ve kızımızın gözünü boyayan sözde iyi görünen haysiyetten uzak şerefsiz bir kadın;kusura bakmayın bu kelimeyi kullanmak zorundaydım)İstanbul’un zengin erkeklerine kadın pazarlayan villalar da yaşam süren ve bu işleri yaparken ona yardım eden Hamza(bu da şerefsiz)Beril’i gözüne kestiren Fehime onu öyle bir oyuna getirir ki yaşanılanlara her satırda sinir olarak okudum.Hamza ile tanıştırıp evlenme vaadiyle kandırılan kızımız yeni hayatında nelerin onu beklediğini öğrendiğinde elinden bütün hayalleri ve umutları alınmıştır.Artık o saf,temiz Beril değil erkeklerin yeni gözdesi Gül olmuştur.Aynalı oda denilen hayatının bittiği yerde dönülmez bir yola girmiştir.İdil ise Tıp Fakültesinden mezun olmuş hocası Fahri bey’in yardımıyla hırsları sayesinde istediği konuma gelmiş ama daha fazlası için bitmek bilmeyen planlar peşinde koşarken birgün Hancılar ailesine mensup Evren bey ile tanışır ve geleceğinin anahtarı olarak düşündüğü kişi kendisine evlilik teklif etmesiyle İstanbul’un gözde kişileri arasına girer.İdil artık hem kariyerinde hem de yaşamında istediği yere gelmiştir ama halen bu ona yetmez.Evren karısına adeta taparcasına aşıktır ve gözü hiçbir şey görmez(ah Evren ne kızdım sana)İdil eşinin bu kadar yoğun sevgisinden sıkılır ama şatafatlı yaşam hoşuna gider.Eşine karşı soğuk adeta bir duvar misalidir.Sonra neler mi olur?Evren bir şekilde Beril(Gül)ile tanışır ve aşkı,sevgiyi,saflığı görür.Karısı bir doktor ve gözde bir kadın olmasına rağmen aradığı mutluluğu fahişede bulduğuna inanmakta güçlük çeksede kalbine söz geçiremez.Sonrasında öyle olaylar yaşandı ki kitabı okurken kimi zaman öfkelendim kimi zaman ağladım desem yeri var.Evren ne yaptı?Beril yaşadığı bataklıktan kurtulabildi mi?İdil tükenmeyen hırsları sonucu neler yaşadı?Fehime ve Hamza ikilisi pisliğnizde boğulursunuz inşAllah.Veeee en önemlisi Beril ve İdil karşılaştıklarında öğrendkleri karşısında ne yaptılar(ben şok oldum)Kitabın sonunun bu şekilde bitebileceğini hiç tahmin etmemiştim. Kitap okuyucuyu öyle bir içine alıyor ki her sayfasında yaşadığım farklı duygular beni benden aldı.Hayatta karşıdakini yargılamak o kadar kolay ki onu bu duruma düşürenler,çıkmaza sürükleyen dost görünümlü şahsiyetsiz insanlar maalesef ki halen var.Amaçları sadece mutlu bir aileye sahip olmak isteyen genç kızlarımızın düştüğü bataklıklar güzel mesajlarla işlenmiş bir şekilde biz okurlara sunulmuş.Yazarımız’ın cesaretine hayran kaldım.Bu tarz bir konuyu ele alması bir nevi örnek teşkil ediyor olması açısından çok önemli.

Veren GülÖzlem Abut Otluoğlu · Sokak Kitapları Yayınları · 201952 okunma

·

45 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Canan Çelik