Necip bey öncelikle derim ki;
Kıymetli yorumunuz ile bir nev’i İncelemeyi tamamlsyıp son noktayı koymuşunuz diyebilirm...
Çok teşekkür ediyorum:))
Okullarımızın durumu gözlemlerime göre şu şekilde diyebilirim;
Eğitimde herkesin kafası karışık; aile başka, okul başka, medya başka telden çalıyor, zararı ise çocuk görüyor ve sonuçta zayıf ve parçalanmış kişilik....
Evet en büyük sorun bu...
Ve Sistem kendinin varlığını bile tecessüs edemeyen bireyler ortaya koymaya, okumaya ve sorgulamaya tahammül edemeyen insanlar yetiştiriyor, devam ediyor...
sonuç: okul işlevselliğini yitirmiştir; sebep: herkes(im) 'okul'dan 'rol' çalmaktadır ve her kes(im) 'okul'a gündem dayatmaktadır. Yani 'okul'un 'ruh'u yoktur. Kimse de bunu "gerçekte(n)" önemsememektedir.
Etkili öğretmen, -diğer mesleki niteliklere ek olarak-;
~dipdiri, canlı, heyecanlı,
~öğretmekten ve öğrenmekten keyif alan,
~mesleğine aşık,
~yüksek öz-güvene sahip, kendine güvenen
ve aynı zamanda özgün, özgürlükçü, farklı bir kişilik örüntüsüne sahip kişidir der eğitimci üstadımız...
Buraya kadar sistem ve eğitimciye dokunduk:))
Peki asıl eğitimin ailede başladığı ile ilgili olarak sizin de belirttiğiniz gibi nasıl bir yöntem izleyeceğiz?
Türkiyenin az da diye yumuşatıyım “tik tok” gibi türedi rezilliği nasıl açıklayabilirirz öğrencilerimizin bizzat etkin olduğu uygulamada babında...
Kısaca eğitim konusunda hep beraber öyle bir yol çizelim ki öyle bir metod uygulayalım ki hep beraber başaralım derim Beyaz Zambaklar Ülkesi misali...
Selametle Necip bey var olun :))