Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

210 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bunlara Denecekse Yaşamak
Yu Hua ile Korona günlerinde tanışmamız ironiktir. Bu çarkın içinde yer almak istemeyip diş hekimliğinden istifa ederek kendini edebiyata vermiş biridir Yu Hua. Yani aykırı azınlık olan bizlerin hep şikayet ettiği ama bir türlü cesaret edemediğini gerçekleştirmiştir. Düşünsenize diyetisyenlikten istifa edip kendimi kitaplarıma kapattığımı…Hemen korku imparatorluğu oradan fısıldar ‘felsefe, edebiyat karnı tok insanların işidir, karnını nasıl doyuracaksın?’. Velhasıl uzaktan öykünmekle yetiniriz sadece. Olabildiğince basit bir anlatıma karşılık olağanüstüdür Fugui’nin yaşadıkları. ‘Hadi canım bu da mı geçti başından’ diyorsunuz okurken. Öyle çok altı çizilesi cümlelerde yok ama hikayenin akıcılığı alıveriyor sizi. Çok güzel başlıyor kitap. Roman ve hikaye kahramanlarında farklı meslek gruplarına ait kişiler hep dikkatimi çeker. Kitap köy köy dolaşıp halk şarkıları derleyen birinin anlatısı ile açılınca merakımı celbetti. Rutin hayatın içinde bir insanın başına gelebilecek en talihsiz olayları anlatırken Çin Kültür Devrimi’nin izlerine, acılarına da dokunuyor yazarımız dolayısıyla hem kitap hem Zhang Yimou’nun yönetmenliğini yaptığı kitabın filmi ülkesinde yasaklanıyor. Kitapta Çinlilerin kültürünü gözünüzde betimleyebilseniz de filmi size bunu görsel olarak sunuyor. Hatta filmde devrimin izlerini her yere sinen Mao resimleri; bilim adamlarının, doktorların hapishaneye tıkılmasıyla öğrencilerin hastalara müdahale edemeyerek can vermelerine sebep olduğu sahnelere kadar daha acı bir şekilde görüyorsunuz. Fugui’nin kitabın aksine filmde ‘emperyal işi’ diye gösterilen gölge oyunu olan mesleğinden tutun, Youqing’in sistemin önemli kişisi için can vererek ölmesi yerine trafik kazasında ölmesine kadar yönetmen kitaba bağlı kalmamış. Ve görselle yazı karşılaştırıldığında yazı daha iyi bir betimleme duygusu oluşturabilir zihnimizde; örneğin hem Fengxia’in kardeşi Youqing’in okul masrafları karşılansın diye bir aileye evlatlık verilişinde ailesine olan o son bakışı hem de evlendiği gün eşinin ardından ailesine son bakışı kitabı okurken betimlediğiniz anda içiniz hüzünleniverir. Filmde bu tarz duyguların yakalanması, bu bakışların verilebilmesi zordur. Köy köy dolaşıp halk şarkıları derleyen anlatıcımızın yolu Fugui ile kesişince onun hikayesi kendi tabiriyle pençelerini ağaca geçirmiş bir kartal gibi esir alıverir anlatıcımızı. Ve böylece duymaya başlarız Fugui’ye yer yer kızdığımız yer yer merhamet ettiğimiz ilginç bir hayli absürd Fugui’nin hikayesini. Açlıkla beraber gelen iyi insanların kötülüğe evrilişi, ölümle yaşamı ayıran çizginin yok oluşu ve insanı mutlu eden tek şeyin ölmeden önce bir parça ekmek yiyebilmesi oluşu, ideolojilerin peşinden halkın sürüklenişi ve bunların içinde daha ilk dayağını anne karnında yemiş masum bir çocuğun kuzularını doyurabilmek için her sabah üstün bir performans sergileyip okula koşmasıyla ayakkabıları yıpranıyor diye kızan babası yüzünden kuzularını doyurmaktan vazgeçmeyip kar yağdığında bile okula çıplak ayak gidişi, ayakkabılarını okulda giyişi ve komünizm için elinden alınan kuzuları… Velhasıl yaşamayı, ölmeyi, umudu, hüznü, acıyı okumak isterseniz kitaba buyrunuz... "Sıradan bir hayat en iyisi.Onunla savaş, bununla mücadele et derken, sonunda hayatından oluyorsun."
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,6bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.