Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

miyase koru

miyase koru
@miyasekoru
Diyetisyen
Meram
17 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Büyümüş de küçülmüş olanın kan dökerek yarattığı ürküntü ile küçülmüş de büyümüş olanın yarattığı çiş kargaşası arasında müphem bir bağlantı var bence. Evcil hayatlarımıza sızmış biri çocuk, diğeri yetişkin iki barbar, hicveden bir kahkahayı, karşılıklı atışan aşıklar gibi tamamlıyorlar.
Reklam
·
Puan vermedi
Ağaçlar Ağaçlardan Olur Biz Uzaklardan
’Benim hayranlığımdan inlerdi şehir/Ben atlara ve uzaklara hayrandım.’ Kitaplar ambalajlarından belli olur. Kapak tasarımı 51 yaşındaki Mario Dilitz’e (Büyük Balık) ait. Bir çocuk elinde acı çektiğini hissetmediği ölü bir balık taşıyarak barbarlığı temsil ediyor olsa gerek. Daha iyi bir üsluba sahip isimler okudum edebiyatımızda. Ali Hoca olsaydı
Barbarın Kahkahası
Barbarın KahkahasıSema Kaygusuz · Metis Yayınları · 20201,840 okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bir Rüzgar İki Yönden de Eserse
“Üzerimde yıldızlı gök ve içimde ahlak yasası”. İki taraflı insan; ruhuna eğilip huzur bulmaya çalışan bir de hayatını bütün uyumsuzluklara rağmen idame ettirmeye çalışan…Nasıl yapacağız bu üzerimizdeki kamburdan kurtulup, nasıl arınacağız? Arınma kalpte gerçekleşir, amenna, peki her kalbin anahtarı farklı yerdeyse bize düşen nedir? İnce ince
Cümle Kapısı
Cümle KapısıNazan Bekiroğlu · Timaş · 20212,057 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
248 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Cümle Kapısı
Cümle KapısıNazan Bekiroğlu
8.3/10 · 2.057 okunma
Reklam
198 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Felsefe mezunu ve şuan Mekanik Saat Tamircisi Gürbüz’ün 2016’da yayımlanan Öyle Miymiş son çıkan kitabı...Salt edebiyatın kurgu, kahraman ve üslup sınırlarında bırakılamayacak, bırakılmak istemeyen biridir o. Düşünceyle, zihin akışlarıyla, ontolojiyle de düşünebilmeyi, sorular sormayı da amaç edinir. Ki miş’li bir dille bize bir edebi metinin de
Öyle miymiş?
Öyle miymiş?Şule Gürbüz · İletişim Yayınları · 20161,418 okunma
284 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Başka Bir Yaşam Üzerinden Devam Eden Bir Yaşam
Yaşamı sıkıntıyla parasızlıkla küçük yaşlarda çalışma ile geçmiş yazarların edebi dilleri hep beni şaşırtıyor. Bakınız: Knut Hamsun, Herman Merville…Jack London, Amerika’da doğmuş 1900lerde yaşamış, parasızlıktan üniversiteden atılmış, serserilik suçlamasıyla hapis cezası almış, Amerika’yı ve Kanada’yı trenle bir uçtan bir uça gezmiş çamaşırhane,
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Kırmızı Kedi Yayınları · 201776,1bin okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Yalnızlığın Dinini Yayan Adam
--spolier içerir-- “Yalnızlığı dul kadınla aldatıyordum.” dese de Hikmet Benol, pardon Oğuz Atay; yalnızlığını zihninde yazdığı oyunlardaki ilginç karakterlerin tümüyle aldatıyordu. Öyle bir zihinki insanlardan soyutlanışını, yalnızlığını fazlaca usta, ironik bir üslupla anlatıyor. Zamanında değer görmeyen, hiçbir kitap evinin basmak istemediği,
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
256 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Vay Ki Gençtim Ölümle Paslanmış Buldum Sesimi
Manik-depresif tanısı konulmuş, defalarca ölümü deneyimlemiş, en sonunda iki çocuğunu uyutup başuçlarına kurabiye ve sütlerini hazırlayıp pencerelerini açıp kapılarını sıkıca kapatarak mutfağa gitmiş ve gazı açıp ölümü beklemiştir. Bu sefer başarılı olmuştur yazarımız Amerikalı Sylvia Plath…Biraz İngiliz Virginia Woolf, biraz Türk Tezer Özlü,
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,5bin okunma
210 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bunlara Denecekse Yaşamak
Yu Hua ile Korona günlerinde tanışmamız ironiktir. Bu çarkın içinde yer almak istemeyip diş hekimliğinden istifa ederek kendini edebiyata vermiş biridir Yu Hua. Yani aykırı azınlık olan bizlerin hep şikayet ettiği ama bir türlü cesaret edemediğini gerçekleştirmiştir. Düşünsenize diyetisyenlikten istifa edip kendimi kitaplarıma kapattığımı…Hemen
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633bin okunma
Reklam
300 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sevmek, Sevilme Projesidir
Hep tekdüze giden psikoloji okumalarından sonra Nihan Kaya keskin bir giriş yaptı zihnime. Niçin bu kadar 'bu böyledir' deyip kestirip atan ve sert bir üslupla yazdığını düşünürken bunu sessiz kalan çocukların sesi olmak için yaptığını gördükçe ona hak verir oldum. Evet çocuklarımıza yanlış davranışlar sergiliyoruz, hem de çocuğun ön beyninde
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186bin okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hepimizin Hikayesi
Başladım ve sonla buluştum, benden, senden, çocuklardan, sessizlerden, çaresizlerden, acıya bulanmışlardan geçtim. “Güzel olan sevdiklerimiz değil, bizim onları sevme kapasitemizdi” diyordu başla sonun buluştuğu ‘Kırgınlık’ kitabında. Küçük küçük hikayelerin buluşarak büyük bir roman olmasıydı elimdeki kitap. Ücra yerlerde üç kelama muhtaç 19 yaşındaki Osman Ali’nin, kelimeleri birleştirerek annelerine rağmen kendi kalabilen çocukları yazabilmek için bir sessizlik arayan bir yazarın, sanki Şahsiyet dizisinden fırlamış hiç kimsenin kulak asmadığı kırmızıların hikayesinin, kadının dünyanın gözünde ne kadar görünmüyorsa; fikirleriyle, hareketleriyle, tercihleriyle, bedeniyle ne kadar az yer kaplarsa o kadar makul oluşunun, her an eleştirel bakışlara maruz kalan bedenine ‘giyecek kıyafetim yok’ diye düşünüp hiç bir şeyi yakıştırmayan hep öteki üzerinden şekil alan kadının, okulun tıpkı bir hapishane gibi belirli komutlarla yönetilen bir yer oluşunun, sebze ye da hayvanı yetiştirilebilirken insanı da yetiştirebilir hale getirişimizin, hamile olmadan karnında ya da kasıklarında çocuk taşıyanların…velhasıl hepimizin tutuksuz yargılandığını gösteren bir aynaydı bu kitap…
Kırgınlık
KırgınlıkNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20171,040 okunma
50 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Aslında Bartleby Üzerine Yazmamayı Tercih Ederim
“Biraz aklın varsa delir, kent sensiz de çalkalanır.” 19. yy yaşayanlarından ABD’li Herman Melville Amerikan klasikleri arasına girdiğini göremeyecektir yani ‘yaşarken kıymeti bilinmeyenlerden’ diyerek çoğu zaman kurduğumuz bir cümleyi kuruyoruz yine. Babası borçlarına dayanamadığı bir gece 8 çocuğunu geride bırakarak çekip gitmiş biri. İlginçtir Melville’nin oğlu da tabanca ile intiharı seçmiştir. Knut Hamsun gibi küçük yaşlarda hayatın çarkına katılmış, çocuk yaşlarda çalışmak zorunda kalmış biridir. Denizlere alışıp Moby Dick’i yazdıktan sonra bir daha denizlere açılamayacağını bilip kara ile olan uyumsuzluğunda yazdığı bir hikayedir Katip Bartleby…Denizlere dalanlar korkarlar, tekrar kayaya defnedilmekten.Çünkü orada yapmamayı tercih ederim demek delilik alametidir, okurken bizim de öyle gördüğümüz gibi...
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212,2bin okunma
143 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Tek Korkusu 'Kendini Tanıyamadan Ölmek' Olanlar
Film okumalarında İngmar Bergman’ın Persona’sından sonra yolumun kesiştiği bu adamı tanıyarak maskelediklerimi, karanlık tarafıma attıklarımı daha iyi analiz edecek ve kendimi tanıyacakmışım gibi gelmişti. Bir hocamın da okuduğun bütün kitapları bu kitabı okuduktan sonra bir daha okumalısın demesi üzerine aldığım bir kitaptı. Kitaba dair kafamda
Dört Arketip
Dört ArketipCarl Gustav Jung · Metis Yayınları · 20211,788 okunma
158 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yeryüzünün Üvey Evlatları
Spolier içerir ! ‘Yumruğunu yemedikçe kimsenin bırakıp gitmediği o garip şehir Kristiania’da aç açına sürttüğüm günlerdeydi' şeklinde başlıyor kitabımızın ilk cümlesi. 19. yüzyıl garip bir çağ ve şuan yere göğe sığdıramadığımız Norveç’in başkenti Oslo’dur Hamsun’un bahsettiği Kristiania… Roman boyunca karakterin adını öğrenemeyiz çünkü aslında adı bellidir, Knut Hamsun. Belirli olan ihtiyaçlar ötelendiğinde insanın nasıl değişebileceği, dönüşebileceği, bireyin toplumla ilişkisinin nasıl kopabileceği, psişik halinin dışavurumunu müthiş kelimelerle bir zeka ürünü olarak ortaya koymuştur. Hastalıklı olduğunu düşünürsünüz okurken, bence her davranışının psikopatolojide bir yerinin olduğunu düşünüyorum ki bu roman öylesine okunamayacak psikolojik bir roman. Kitabın başındaki ve sonundaki karakterin bazı izlekleri üzerinden şunu söyleyebilirim: Açlık ve çaresizlik duygusunun daha da bastırmasıyla doğrudan isyana ve kafa tutmaya bürünüyordu Hamsun. İçsel bir gelişim yerine daha da çok suçluluk bulaştırıyordu etrafına. Kitabın içerisinde para kazanmak için yazdığı iki yazı da bana şunu düşündürdü, hep bir öç almadır Hamsun’un yazdığı otorite olarak gördüklerinden. Ve altın vuruşunu yaptığı sonla biter kitap, Rus bandıralı bir gemiye yaklaşıp bir elemana ihtiyaçları olup olmadığını, karaya tekrar defnedilme korkusuyla sorar onda kendimi çokça bulduğum, yeryüzünün üvey evladı…
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201727,7bin okunma
hepimiz aynıyız
Bazen onları artık birer insan değil de sadece doğal delikler etrafında büzülen ayaklı kaslar, mideler, bağırsaklar,idrar torbaları olarak gördüğüm izlenimine kapılıyorum...Sidik torbalarını rahatlatmak ya da karınlarını boşaltmak arzusu içinde, çok zayıf durumda buraya düştüklerinde, insanları sevdiğim oluyor.
Sayfa 105 - can
Reklam
140 syf.
10/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Ah İçim...
Binaenaleyh Değirmen'den sonra şunlar döküldü dilimden...Ben neden vazgeçtim; neyi, neleri elimin tersiyle ittim aşık olduğumu iddia ettiğim genç için? O, hangi değerini feda etti aşık olduğunu iddia ettiği ben için? Ne o Atmaca olabildi ne ben değirmencinin kızı…’Aşk imiş her ne var alemde’ derken Fuzuli, aşkın bütün değerleri, kavramları kapsayıcılığını anlatmıyor muydu? Cesareti aşamıyorsa, acıda anlam bulamıyorsa, kontrolü elden bırakmıyorsa, bir çıkış yolu muhakkak buluyorsa, bütün değerlerini ayaklarının altına alamıyorsa, hiçbir soru sormayacak kadar gözü kararmadıysa aşk, aşk mıdır? Velhasıl; “Siz aşkı ne bilirsiniz bayım Aşkı aşk bilir yalnız!”
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Can Yayınları · 201944,6bin okunma