Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gazâlî mantığa öylesine yakınlık hissediyordu ki bu alanda birkaç kitap yazmanın yanında, filozofların hatasının kendi bahislerinde mantığa sadık kalmamak olduğunu söylüyordu, Yine o, filozoflar onun inancına göre mantık kurallarına uygun davranmadıklarından dolayı filozofların sözünü “tehâfüt/tutarsızlık” olarak nitelendirmiştir. O, eI-Mustasfâ kitabında mantıktan faydalanmış ve fıkıh usulünü mantığa yaklaştırmıştır. Buna göre Gazâlî’nin mantığın yaygınlaştırılmasında ve şeriata yaklaştırılmasındaki rolü çok önemli ve esaslıdır. Bu yakınlaştırmanın meyveleri ve sonuçları hakkında konuşmak istersek, detaylı ve farklı yönleri kapsayan bir çalışmaya ihtiyaç duyarız. Ancak gözden kaçırılmaması gereken husus, Gazâlî’den önce İbn Hazm Zâhirî’nin bu yoldan gitmiş olması ve mantığı şeriata yaklaştırmak için çok çaba harcamış olmasıdır. Zâhirî mezhepli bu düşünür mantığa dair et-Takrîb li Haddi ’I-Mantık adlı bir kitap yazmış ve orada nahiv ilmini mantığa yaklaştırmasına ilave olarak, fıkhî örnekleri çokça kullanmıştır. İbn Hazm’ın bu çalışması onun Zâhirî mezhebinden ve Ebü Süleymân Dâvud bin “Alî bin Halef Zâhirî Isfehânî’nin sıkı bir takipçisi olduğunu bildiğimizde daha iyi anlaşılmaktadır. Bu kimselere Zâhirî denilmesinin sebebi, Kur’ân ve hadisin sadece zâhirine, yani dış anlamına inanmaları ve içsel anlamını kabul etmemeleridir. Zâhirîlik mezhebinin takipçilerinin inançlarından ikisi, Cuma namazının farz-ı ayn olduğuna inanmaları ve kıyası reddetmeleridir.114
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.