Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

87 syf.
·
Puan vermedi
Ölenler ile doğmayanlar bahtiyar olur
Türk tarihi ve Türkler olarak gerilememizle ilgili okuduğum bu güzel kitabı sitede arama yaparak bulamadım maalesef. Eklenme talebime yarım saat içinde dönüş yapan 1000k ekibine teşekkürler. Ayrıca ilk kez bir kitabı okurken kendimi tutamayıp ağlamama sebep olan bu kitabın yazarı Hadi Atlasi'yi rahmetle anmak zorunda hissediyorum kendimi. Süyün Bike(1516-1554), Nogay hanının kızı. Rus kaynaklarında bile devrinin en güzel ve akıllı kadını olarak geçer. Ayrıca o, kendi menfaatleri için değil, bütün hanlığın menfaatleri için çalışan ve halkın orta-alt kesimini unutmayan nadir insanlardan birisi. Rus çarı Korkunç Ivan'a karşı, eşi Kazan hanıyla birlikte Kazan Hanlığı'nı savunmaya kendini adamış ve bu uğurda can vermiş. Kitapta dikkatimi çeken; Süyün Bike'nin eşi Kazan hanı Safa Giray Han, hepsi Türk olduğu için ve Ruslar ciddi derecede güçlenmeye başladığı için Nogaylılara, birleşerek Ruslara saldırma teklifinde bulunuyor. Zaten Ruslarla Türkler(Nogaylar, Kırımlılar, Kazanlılar) bölgede yüzyıllardır savaş halinde. Bu teklifi alan Nogay beyleri ise bu teklife kulak asmıyorlar, hatta üstüne Rus çarına mektupla, Safa Giray Han'ın hemen hemen her gün Rusya'nın üzerine yürümek için onları çağırdığını, ancak Ivan'a olan dostluklarından dolayı Safa Giray'ı dinlemediklerini yazıyorlar. Yalnızlığını anlayan Safa Giray Han, tek başına Rusya'nın altını üstüne getiriyor. --- Bu kısma kadar gördüğüm, kendi soydaşlarına, dildaşlarına, dindaşlarına yardım etmektense sırf tembellikleri ve kıskançlıkları yüzünden düşmana yardım eden hanlar var ve onlar yüzünden hem Kazan, hem Nogay, hem de Kırım Türklerin elinden çıkıyor. Rusya'yı darmadağın eden Safa Giray Han'ın zamansız ölümüyle taht, Süyün Bike'den olan oğlu Ödemiş Giray'a geçiyor. O ise 2 yaşında ve Süyün Bike devleti yönetmek zorunda kalıyor. Yapması gerekenleri çok iyi bilen ve bunun için gece gündüz çalışan Süyün Bike, sonunda ise kendi menfaatleri için devletlerini satan Kazan uluları tarafından Rus çarı Ivan'a teslim ediliyor. Çok sevdiği Kazan halkı aylarca arkasından ağlıyor, hala da Tatarların efsane isimleri arasında çok önemli bir yer sahibi kendisi. Süyün Bike ihanete uğradıktan 1-2 yıl sonra da Kazan Hanlığı, Rusların eline geçiyor. Süyün Bike esir olarak götürülecekken çok sevdiği eşinin kabrine uğramak istiyor, izin verilince de eşinin başında şunları söylüyor: Ey benim sevgili hanım Safa Giray! Görüyor musun bütün eşlerinden çok sevdiğin eşini? Şu an ben sevgili oğlun ile Rus yurduna esir olarak gidiyorum. Seninle çok hanlık edemedim, çok yaşayamadım sen niye benden vakitsiz ayrıldın? Neden beni dul, sevgili oğlunu yetim bırakıp kara yerin altına girdin? Sen neredesin? Ben de senin yanına geleyim, ikimiz beraber olalım. Niçin sen beni burada bırakıp gittin? Görmüyor musun senin biken, bizim ebedi düşmanımız olan Moskova çarının eline veriliyor. Ben tek başıma ona karşı koyamadım. Bana yardım edecek kimse bulamadığım için, mecburen ona esir veriliyorum. Eğer dil ve dinimiz aynı olan bir padişahın eline gitseydim, hiç üzülmez sevinerek giderdim. Sevgili hanım benim acı haykırışlarımı, ağlayışlarımı duysana! Karanlık lahdini açıp beni yanına alsana alsana! Senin lahdin sana ve bana han tahtı olur. Aydınlık saray olur. Ey sevgili padişahım! Ne zaman incindiysem ben, sana "Ölenler ile doğmayanlar bahtiyar olur" derdim değil mi? Benim dediğim çıkmadı mı? Sen bunları bilmedin, işte şimdi sağ kaldığımız halde bize kaygı ve acı geldi. Sevgili hanım, genç ve güzel bikeni kabul etsene! Beni harap etmesene! Benim güzelliğimden düşmanlar faydalanmasınlar! Ben senden ayrılmayayım, gülünç duruma düşürüleceğim ve alay edileceğim. Dilleri ve dinleri başka olan yad ellere gitmeyeyim. Sevgili hanım! Kim şimdi gelip benim ağlamamı dindirir, kim benim acı yaşlarımı durdurur. Kim benim canımın kaygılarını dağıtır, kim benim yanıma gelir? İşte hiç kimse yok... Ben kaygımı kime söyleyeyim; oğluma mı söyleyeyim, -o daha sütten ayrılmadı; babama mı söyleyeyim, -o buralardan çok uzaklarda; Kazanlılara mı söyleyeyim, -onlar ki kendi iradeleri ile anlaşarak beni Ruslara veriyorlar. Ey sevgili hanım Safa Giray! Neden sen bana cevap vermiyorsun? Neden kendinden çok sevdiğin bikenin acı yaşlarını duymuyorsun? İşte burada kapı dibinde acımasız askerler duruyorlar. Onlar beni yırtıcı hayvanların geyiği alıp götürdükleri gibi senin yanından alıp götürmek istiyorlar. Bir zamanlar senin eşin olan, bütün Kazan Hanlığı'nın bikesi sayılan kişi, şimdi yazık ki esir, yoksul ve zayıf bir kul olup kaldı. Eskideki sevinçler, o zamandaki keyif ve sefaların yerine, şimdi ağlamalar, acı gözyaşları geldi. Eski hanlığın mutlu günlerinin yerini acılar, kaygılar ve belalar sardı. Şu an ben ağlayamıyorum da, gözlerimden yaş da akmıyor. Bitmek bilmeyen acı yaşlar dökmekle gözlerim kör oldu. Çok haykırmaktan sesim kısıldı.
Kazan Hanlığı'nın Çöküşü ve Süyün Bike
Kazan Hanlığı'nın Çöküşü ve Süyün BikeHadi Atlasi · Kömen Yayınları · 20049 okunma
·
49 görüntüleme
RT okurunun profil resmi
Süyün Bike'nin feryadı iç acıtan cinsten. Kitabı okumadığım halde bu sözleri okuduktan sonra içim burkuldu. Elinize sağlık, inceleme merak uyandırıcı.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.