Aslında hayatta bir çok şeye sahip, yirmi dört yaşında genç ve güzel olan Veronikanın yaşamın tekdüzeliğinden sıkılarak yaptığı başarısız bir intihar girişimi ile başlıyor kitap. Aldığı ilaçlardan ötürü kısa bir süre sonra kalbinin duracağını öğreniyor ve akıl hastanesinde bilinci açık olarak geçirdiği bir hafta kitabın ana kısmını oluşturuyor.
Kitabı okurken aslında kimin deli, kimin akıllı olduğunu sorguladım. Çünkü evet haklıydı. Düzene uymayan kim varsa deli olarak nitelendiriyorduk. Mesela şöyle “yelkovan neden bu yönde ilerliyor” diye sorgularsanız, insanlar size “deli midir ne” diyecektir.
Şu kısmı paylaşmak isterim;
“Maria’ya sorarsanız bu zorluğun kaynağı karmaşa, kaos, anarşi falan değil, aşırıya kaçan düzenlilikti.” Evet toplumda sürekli yeni kurallar koyuluyor ve bunların ihlal edilmesinin sonucunda cezalar oluşturuluyordu. İnsanlar bu düzenin parçası olarak, koyulan kuralların bir adım bile dışına çıkmamalıydı. Düzeni sorgulayan ya da dışına çıkan herkese deli diyorduk. Kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum, iyi okumalar.