Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

214 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bazı kitaplar vardı, meselesini öyle ilk anda vermez, sayfalar ilerledikçe için için açan bir çiçek gibi döker meselesini. Farkına varmaksızın hüzne boğar okuru. At Çalmaya Gidiyoruz da böyle kitaplardan biri oldu benim için. Kitabın anlatıcısı Trond, 67 yaşında, Norveç’in harika doğasında yer alan köylerinden birinde yaşayan yalnız bir adam. Bu köye yerleştiğinden beri evin ufak tefek tadilat işleriyle, yaptığı doğa yürüyüşlerle kendine bir düzen kurmuş öyle ya da böyle yaşıyorken yaşadığı birkaç tesadüfi olay onu bu inziva hayatının tekdüzeliğinden koparıp anılarının girdabına sürüklüyor. Böylece Trond geçmişini yeniden yaşamak ve sorgulamak zorunda kalıyor. Kahramanın geçmişiyle hesaplaştığı kitapları seviyorum; çünkü bellek ile benlik arasında sıkı bir bağın var olduğunu düşünüyorum. Bilhassa sık sık kullandığımız “Geçmişini unut, gelecek bak” gibi cümlelerin çok da gerçeği yansıtmıyor bana kalırsa. İnsan geçmişini bir yük sırtında taşıyor, iyi ya da kötü olsun anılarıyla var olma eğilimi gösteriyor. Sanıyorum ki yazar Per Petterson’da benle aynı kanıda olacak ki, At Çalmaya Gidiyoruz’da bu konuyu kitabın merkezine almış. Per Petterson, hayatın günlük hayhuyuna kapılıp hasıraltı yaptığımız acı yönlerini yaşlı ve yalnız bir adam üzerinden öyle gerçekçi ortaya koymuş ki, kitabı okurken zaman zaman hüzünlendiğimi, hatta kitabın sonlarına doğru boğazıma bir yumrunun oturduğunu hissettim. At Çalmaya Gidiyoruz bu yönüyle hayatın içinden beslenen esaslı bir roman
At Çalmaya Gidiyoruz
At Çalmaya GidiyoruzPer Petterson · Metis Yayınevi · 20211,107 okunma
·
229 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.