Kitabı okuyunca kendi çocukluğumu yaşadım. Bir an bizim evi, bizim mahalleyi anlatıyor zanettim. Müslüman bir ailenin çocuğuydum, mahallemize Gavur Mahalesi denilmiyordu. Ve biz Diyarbakır'da da yaşamıyorduk.Ama anlatılanların çoğunu ben de yaşamıştım. Ne çok birbirimize benziyormusuz diye düşündüm. Tam da Nisan ayında kitabı okumam da bambaşka bir tesaddüf.
Güçlü bir anlatım tarzıyla Eski Diyarbakır'ı anlatan, acılarına tanıklık eden yazar, müthiş bir hafızayı da ortaya koymuş. Bu günü anlamak için, dünü bilmek gerekiyor. Okumanızı öneriyorum. Günlük yaşamın derinliğinde saklı gerçeklerin kitabı.