Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

164 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
"-Ee, sen neler yapıyorsun hâlâ aynı fikirlerde misin? Hiç duraksamadım: -Evet. Hâlâ zenginlerin servetinden fakirlerin haklarını nasıl alabiliriz, bunun formülünü arıyorum."... Kitap, yurtdışında eğitimini tamamlayıp öğrendiklerini, zihnindeki parlak fikirleri harekete geçirmek, uygulamaya koymak için memleketine dönen fakat bu memlekette, eskiye dair hasretini çektiği hiçbir şey kalmadığını gören, yıllarca oyunlar oynadığı arkadaşlarının bile para hırsıyla tutuşup değiştiğini gözlemleyen, tüm bunların sonucunda hayal kırıklığına uğrayan Ömer Faruk adında huzursuz bacak sendromuna (bacağın bazı durumlar karşısında titremesi veya uyuşması) sahip bir gencin hayatını anlatıyor. Hikayeye "ben" dili hakim, bir nevi kahramanın otobiyografisini anlattığı bir eser tadında. Bol bol memleket ve aile tasvirleri yapılmış ve oldukça akıcı bir hikâye. Eski-yeni karşılaştırmasına gidilen eserde Batı taklitçiliği ağır bir dille eleştirilmiş, bunun yanında fikirsiz kalmış yerli kesimler de yer yer topa tutulmuş. Mustafa Kutlu hemen bütün eserlerinde yansıttığı toplumsal yozlaşmayı bu eserinde de ustalıkla dile getiriyor. Okumakta olduğunuz basit hikâye bir anda toplumsal eleştiriye dönüşüyor ve heyecanlandığınız kadar gözler önüne serilen gerçekler karşısında karamsarlığa da kapılıyorsunuz. Fakat sonunda kahramanın pozitif tutumu bu sürüklenilen çukurdan çıkmanın yollarının hâlâ var olduğunu, umudu elden bırakmayıp fikre odaklanmanın gerekliliğini okuyucuya aktarıyor. "İnsanlık kapitalizm karşısında teslim bayrağını çekti, tarihin sonu geldi. Böyle diyorlar, haklı görünüyorlar. Biz buna razı olamayız. Mutlaka bir çıkış yolu bulmalıyız. Mutlaka..."
Huzursuz Bacak
Huzursuz BacakMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,110 okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.