Merhabalar herkese. Bu yıl okuduğum ikinci Agatha kitabıyla geldim ve yer yer sıkılsam da beğendiğim bir kitap oldu. Agatha Christie, kitaplarında olayları fazla uzatmayı seven bir yazar. Bu da bir süre sonra sıkılmanıza sebep oluyor. Polisiye kitaplarını gerçekten herkes yazamıyor. Herkesin harcı değil bu tarz kurgular yazmak. Agatha tabii ki harika bir yazar ama okuduğum diğer kitaplarında da fark ettim ki çoğu hikayeyi sanki biraz daha uzun görünsün diye yazmış. Halbuki kısa kitapları çok daha sürükleyici ve asla sıkmıyor. On Küçük Zenci ya da Cinayet Alfabesi gibi. Okumayanlara buradan da önermiş olayım :) Konuya gelecek olursak, benim çok ilgimi çeken bir konu üzerine kurgusunu yazmış Agatha. Mitoloji. M.Ö. 2000 yılında Mısır'da geçiyor hikaye. Doğal olarak da o dönem insanlarının yaşayış tarzları ve inanış biçimlerine göre aktarılmış. Tabii o zamanlar bir dedektif olmadığı için Agatha'nın çok sevdiğim baş karakteri Poriot yok :) Bu sebeple de sıkıldığım yerler oldu. Kitap Eski Mısır'da bir Ka Rahibi'nin yolculuk dönüşü evine bir eş getirmesiyle başlıyor. Genç ve oldukça güzel olan Nofret, geldiği gün evdeki kadınların nefretini, erkeklerin ise hayran bakışlarını kazanıyor. Fakat bir süre sonra Nil Nehrinin kıyısında Nofret'in cesedinin bulunmasıyla işler değişiyor. Asıl şaşırtıcı olan ise ölümlerin bununla sınırlı kalmaması. Biri Nofret'i ortadan kaldırmak istedi fakat bu herkes olabilir ya diğer cinayetler? Bazı yerleri sıkıcı ve yavaş bulmam dışında sevdiğim bir kitap oldu. Ayrıca kitapta Mısır Mitlerinden oldukça bahsediliyor ve bazı dipnotlar kısa da olsa Mısır Tanrıları ve ölümden sonraki yaşam hakkında güzel bilgiler içeriyor. Yorumum bu kadar umarım okuduğunuzda seveceğiniz bir kitap olur :)

Sonunda Ölüm GeldiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 2022524 okunma

·

307 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.