Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gelişmiş ülkelerde yönetim kademesinde bulunanlar halkın bir adım önündeyken, Türkiye'de tam tersi oluyor ve toplum, bu işi hiç beceremeyen kifayetsiz muhterislerin oyuncak tahtasına çevriliyor. İşte bu sistemin adı "negatif seleksiyon!" Ve ne yazık ki, kara bir yazgı gibi ülkenin başına çöreklenmiş durumda. İyi ama bu durumda halk olarak bizim hiç mi kusurumuz yok? Sadece bizi yönetenler mi suçlu? Elbette değil! Bu yöneticileri biz seçtik; onlara "Kurtar bizi!" diye haykırdık, yıllarca başımızda taşıdık, işledikleri suçları görmezden geldik. Dolayısıyla onları yaratan biziz! Aslına bakarsanız Mustafa Kemal Paşa bile bir cihan savaşının hezimeti üzerine ihtilal yöntemleriyle başa gelebilmişti. Eğer böylesine büyük bir altüst oluş yaşanmasaydı, zekâsını ve yeteneğini sezerek onu İstanbul'a bile yaklaştırmayan rakiplerinin tuzaklarını aşabilmesi mümkün olmazdı. Bu olağanüstü insanı, olağanüstü koşullar ortaya çıkardı. 1919 yılında eğer halka, padişahı tasviye etmek isteyen bir general hakkında ne düşündüğü sorulsaydı, ortaya pek parlak bir sonuç çıkmazdı sanıyorum. Seçmen, Mustafa Kemal Paşa'yı da negatif seleksiyona kurban ederdi.
Sayfa 366 - Doğan KitapKitabı okudu
··
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.