Kitabın son sayfasını okuyunca ve kapatınca Oblomov’un aşık olduğu zamanlar hırkasını çıkardığı gibi ben de hafifledim, sanki üstümden bir yük kalktı :) Dönemsel olarak yoğunluğumdan ya da eve kapanmışlıktan dolayı mı bilemiyorum okurken dönem dönem sıkıntılar bastı. Ancak anlatmak istediği konu bakımından kıymetli bir Rus klasiği. Gonçarov edebiyat camiasında betimleme ustası olarak anılırmış. Bu sanatsal yönünü kullanmış kitapta ancak bana fazla uzatılmış hissiyatı uyandırdı. Kanepesine uzanan tembel adamın öyküsünü anlatan sosyo-psikolojik bir roman olan Oblomov, dönemsel olarak Rusya’da ortaya çıkan bir durumu yansıtan bir karakter. Doğu batı karşıtlığı içeren, akıllı ancak eyleme geçemeyen, konfor alanından çıkıp yeni deneyimlere çekimser kalan, toplumun gelişmesine katkıda bulunmayan derebeyleri de eleştiren bir kurgu. Kitabı çok sevdim diyemem beklentimin altındaydı, ancak iz bırakan bir eser ve çok da ertelemeden okumak gerek.