İspanyol edebiyatının ödüllerle taclandirdigi, dünya çapında yankıları olan ama ülkemizde pek sesi duyulmamış nadide yazar ve muhteşem dortlemesinin ("Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı") ilk kitabı #rüzgarıngölgesi 'ni canım arkadaşım kitap dostum 
Elif Acar ile birlikte okuyup şaşılacak derecede dakik bir şekilde aynı anda bitirdik. İkimizde gözlerimiz dolu dolu " bitti yaaa " nidalarıyla birbirimize yazarken "ne okuduk biz böyle" diyerek yazarın bizi köşeden köşeye fırlatıp atışının sersemligini taşıyorduk. Bir yandan da o güzelim kurguya ve her biri hayran olunası karakterlere veda etmenin üzüntüsü içinde dortlemenin diğer kitaplarını didikleyip aramaya başlamış olabiliriz.
Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı'nin kasvetli koridorlarında, her birinin ruhu olan ve onu okuyan sayesinde güçlenip büyüyen kitaplarla başlayan gizem dolu kurgunun nefis bir gotik atmosferi var. Sadece bu güçlü, sisli ve edebi anlatım yüzünden #marina kitabıyla beni kendine müptela etmeyi başaran #carlosruizzafon bu defa çok daha derin izler bıraktı. #kararoman severleri ayrıca bayilacagi türden olduğunu da hemen belirteyim.
Kurgu içinde kurgu, kitap içinde kitap, sır içinde sır barındıran kitabın #fermin isimli karakteri bilge ve zampara kelimelerinin en uygun şekilde harmanlanmış haliydi bence. Bizi bazen gülmekten bazen düşündürmekten yordu ama Elif'le birlikte en çok Fermin (düğünlerin efendisi) hakkında konuştuk .
Stephen King'in de arka kapak yazısında belirttiği pek değerli tavsiyesi ile ölmeden önce mutlaka okunmasi gerekenler listesini derinden sarsacak bir eser olduğunun altını çizmek isterim. Ama umarım kitabın değerini bilen güzel yüreklerle buluşur ve hak ettiği değeri görür . Çünkü Daniel'in de dediği gibi "kitaplar aynadır. Onlarda ancak içinde taşıdığın şeyi görürsün."
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.