Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
6/10 puan verdi
KÖLESİN SEN, KÖLE KAL! (SPOILER İÇERECEKTİR) Dilber... Ana yurdundan koparılıp getirilmiş buralara küçükken. Cariye olarak satılacak birine, artık kime denk gelirse, kim biçilen değeri öderse... Küçük yaşta başına gelenlerin de etkisiyle yıpranmış, kayda değer bir özelliği olmayan bir çocuk. Sonrasında nasıl da afet-i devran bir kadına dönüşüyor, orası da çirkin ördek yavrusu masalından hallice ya neyse... İlk satıldığı evde türlü zorbalıklara maruz kalıyor, bir kere de başarısız bir kaçma girişiminde bulunuyor ama sonrasında kaçtığı yere geri dönmek durumunda kalıyor. Buradan kurtuluşun tek çaresi, onların elinden kaçmak değil, onların ondan vazgeçmesi. Nitekim zorunluluktan da olsa bu gerçekleşiyor ve Dilber'in hayatı da değişiyor. Dilber'in yeni evi, her ne kadar hanımının kendisine ve kendisi sınıfından olanlara bakışı sebebiyle güllük gülistanlık olmasa da, kendisine bir takım imkanlar verilmesi ve kötü davranılmaması (sırf bu bile bir halayık için nimet sayılabilecek türden) ile birden güzelleşiveriyor. Bir de şu, evin oğlunun yaptıkları olmasa... Hani çocukken karşı cinsten etkilendiğimizde, ilgimizi belli etmek için saçma sapan hareketlerde bulunurduk ya, ne bileyim mesela okuldayken önlüğünün kuşağını çözerdik, saçını çekerdik, kafasına silgi atardık, sinir olacağı ne varsa yapardık. Yeter ki dikkatini çekelim. İşte burada da buna benzer bir olay yaşanıyor ve evin oğlu Celal Bey, kaçınılmaz olanla yüzleşiyor. Dilber'e aşık oluyor. Neyse ki aşkı karşılıksız değil, Dilber'in de gönlü var bu aptal aşıkta. İkisi de cesaretini toplayıp birbirlerine, içlerinden geçenleri aksettirip muhteşem mekanlar arasında (tasvirler mükemmeldi bu arada) kumrular gibi söyleşirken aşk dolu yüreklerine öküz oturuyor. O öküz elbette ki tanıdık bir öküz: Sınıf farkı. Nasıl olur da bey oğlu, hizmetindeki bir halayığa aşık olur, olacak şey midir, elalem ne der, gençlik ateşidir söner gider vs. gibi el etek tutuşturan durumlar sonrasında çare bulunur: O halayık burdan gidecek! Apar topar satılır Dilber, Celal de aşkından Mecnun'a bağlar. Yolda gördüğüne onu sorar, mutlu mesut insanların, sırf ona sahip olduklarından dolayı mutlu olduklarını ve Dilber'i ona geri vermeleri gerektiğini haykırır durur sağda solda. Yalnız bir yer var ki kitapta, burası benim adıma aşkı sorgulatan türden oldu. Celal yine böyle histerik bir ruh halinde evine dönmekteyken Dilber'i görür. "Yürüyüşü, özellikle gönül alıcı endamı... İşte o... Mutlak o... Şemsiye tutuşu... Yanındaki ihtiyar kadınla konuşmayarak düşünceli ve üzgün bir halde yürüyüşü... Ta kendisi!"... Ne kadar da kendinden emin öyle değil mi? Böylesine çok seven bir delikanlının, sevdiğinin yüzünü göremese dahi bunca ufak ayrıntıdan da olsa onu tanıyacağına hükmedebilirsiniz. Yanlış hükmettiniz geçmiş olsun. Kız aslında Dilber değil. İşte burada da o, kafa karıştırıcı soru(lar) devreye giriyor: Hiç tanımadığı bir kadında sevdiğini görmek, aşkın kör ettiği gözlerin bir tezahürü mü? Sevdiğine has gibi görerek emin olduğu o bütün hareketlerin, yürüyüşün, şemsiye tutuşun bir başka kadında da görülüşü, aşkla karışan kafanın bir yansıması mı yoksa insanı aşık eden şey bu detaylardan mı ibaret? Kişiler sadece birer yanılsamadan ötesi değil mi yoksa? Aynı bakışı, aynı gülüşü tekrar bulabilmek mümkün mü acaba? Kendimce cevaplarım var ama kendime saklamayı tercih ediyorum... Celal bu durumdayken Dilber, Mısır'a kadar varıyor. Lakin aklı hala aşkında. Burada hüzünle gün tüketirken Cevher'e rast geliyor. Bu hadım, şehvani duygulardan arın(dırıl)mış olsa dahi, güzelliğe kayıtsız kalamayan ve vicdan sahibi biri. Artık neyden sebep orasına okuyucu karar versin, Dilber'in derdini anlamaya koyuluyor, anlattırıyor da derdini, sonrasında ise onun mutlu olması için kendini dahi feda ediyor. Ediyor etmesine ama Dilber'in sonu da aşkının kollarında bitmiyor doğrusu... Eee ne demişler: Mutlu aşk yoktur. "İnceleme yapmadın, komple kitabı özet geçtin" diyecek olursanız hakkınız var derim. Bu seferlik de böyle olsun :)
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Ren Kitap · 202045,7bin okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.