Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
Sakarya balıkları kılçığı ile yendiğinden lezzetlidir
23 hikayeden oluşuyor SFA ‘ın Mahalle Kahvesi hikaye kitabı. 1950 yılında basılmış bu hikayeler yani 1944’te siroz teşhişi konduktan 6 yıl sonra yayınlamış.. İyileşemeyeceğini, ölümcül bir hastalığı olduğunu biliyor.. Neden otobiyografisine bu kadar yer veriyorum bu incelememde çünkü belki de ölümü, intiharı, yaşama tutunma çabasını, gerçekten insanları sevmesini en yoğun işleyip yazdığı hikayeler bu kitapta.. Sartre’nin varoluşçuluk felsefesinden izler taşıyor çoğu hikayesi.. Ölümünü tasarlayan iki hikaye kahramanı vardı mesela.. Biri Sinagrit Baba diğeri Bir Bahçe hikayesinde evine gitmeye üşenip Beyoğlu’nda bir otelde geceleyen yazıcı yani kendisi.. En acı soslu dram hikayesi Hallaç idi.Resmen ben de o iskelede idim ve o 78 yaşındaki Hallac babanın mavi gözlerinden yaşamın son nefeslerinin alınıp verilmesini kulaklarımla duydum. SFA denizi ağır bir sessizliğe benzetiyor ve karada olduğu kadar kendini denizde güvende hissetmiyor..Topal Martı ve Balıkçı hikayesinde bu korkuyu iyice bir hissettiği belli.. Sizi bilmem lakin ben bu SFA etkinliğini başlattığımdan beri rüyalarımda kalabalıklar, bazılarının yüzü tanıdık bazılarına senin rüyamda ne işin var dediğim insan kalabalıklığı ve balık sahneleri eşliğinde sabah uyanıyorum.Çiğ balık yiyen çocuklar, ben de şişenin içinden şekerleme niyetine kurutulmuş balık yiyorum rüyamda.. İlginç bir hikayeye denk geldim bu kitapda..Kış akşamı, Maşa ve Sandalye hikayesi..Nesnelerle arasında bir bağ kurmuş nerdeyse ruh üflemiş kendinden Maşa ve Sandalye’ye.. Bir arkadaşı andım evine girerken kapıdan içeri adımını attığında -Selam Evim derdi.. SFA ile bir dergi röportaj yapıyor ,sorulan soru şu; çocukken ve ilk gençlik yıllarınızda ne olmak isterdiniz? Şöyle cevap vermiş; Esasında hiçbir şey olmak istemedim ve olmamayı başardım. İlginç bir cevap:) Aslında bu hikayelerin herbiri tarihe birer vesika, o ânlardaki şehirleri, denizleri, balıkları, kahveleri, yolları, evleri, vapurları, çocukları olduğu haliyle, neredeyse göründüğü gibi doğal gözlemci SFAgözüyle kelimelerle fotoğraflanmış.Bu öyküler 1930’lar ile 1950’lilerin tarihsel bir panoraması gibi.. Hafif çapta karantinadan usanç ve bunalmış hislerimi ölüm ve varoluşsallık ögeleriyle iyice depreştiren bir kitap oldu . Okursanız pişman olmayacağınız bir kitap..
Mahalle Kahvesi
Mahalle KahvesiSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20127bin okunma
··
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.