Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

168 syf.
9/10 puan verdi
·
7091 günde okudu
inşaat kalfası, ulus otobüs muavini, seyyar kitapçı, reklam yazarı, film yönetmeni ve editör. Ve nihayetinde şair ve yazar. • 1980 Darbesi babasının evden alınışı, 28 Şubat’ta öğrenci evinin basılması 15 Temmuz’da aracının tank paletlerinin altında ezilmesi... bu üç hikâyenin arasında bir hayat... • “Düşünsene adamsın ve düşmanın yok, demek ki adam değilsin” - “Kişinin felaketi istediği sayıda veya hiç dosta kavuşamayışından değil, düşman olunamayacak kadar silik bir hayat çizgisi takip edişindedir.” - "Neyi biliyorsan onun insanısındır." - Troçki “çünkü iktidar olduk ve bütün alçaklar bizden yana” Bilginin kendisini nesneleştirip bir tutkuya çevirdiği anda entellektüalizm hastalığına tutulmuşsun demektir. -Wittgenstein: “insanlık derdiyle malul bir adam” -Sartre: anlamsızlık dışında dünyaya hiçbir önerisi olmayan bir adam • “insanın kendisini sürekli kaybedebileceği bir ormana benziyordu, gençliğim.” bir taraftan sokakta kitap satarken bir taraftan dünyayı kurtarma hayalleri kurabiliyorsun. bir taraftan okula gidecek otobüs paran yokken bir taraftan dünyanın en önemli şairi olduğunu düşünmeye başlıyorsun o yazdığın dize ile. O dizeyi senden önce hiç kimse öyle yazmamış öyle hissediyorsun... Profesyonelleşiyorsun. O şiirlerin senden önce yazılmış olduğunu anladığın gün profesyonelleşiyorsun; gençliği bitiren şey profesyonelliktir. Aslında dünyanın çok da kolay kurtarılamayacak bir yer olduğunu düşünmeye başladığın an profesyonel olmuş oluyorsun. • gençlik ‘kesintisiz bir muhalefet’ demektir. İktidara yakın olmaya başladığın ilk an gençlikten ayrılmışsın demektir. - gençliğin altın kuralı şudur; ‘beni kimse anlamıyor.’ Aslında bu tam olarak böyledir, herhangi birinin herhangi birisini anlaması söz konusu değildir zaten. Ama gençlikte kesin olarak seni hiç kimse anlamıyordur çünkü sen benzersiz fikirlerinle, eşsiz dünyan ile her şeyi çak fazla önemseyip hiçbir şeyi umursamadan yaşayıp gitmektesindir, o yüzden de yapısal olarak, yapabileceğin her şeye muhaliflik yapmak durumundasındır. • Mantığın kalbine üstün gelmeye başladığı anda gençliğinden vazgeçmişsindir. Allah dostları hep gençtir. Çünkü mantıkla hiç işleri olmaz, kalpleriyle uğraşırlar. Sürekli kalpleri evrilir. Meselâ 17 yaşında, mantığını ilk kez kullanan, mantığıyla kalbini ilk kez yenen adam artık genç değildir, olgunlaşmıştır. - Ahmet Haşim ‘20 yaşın güzel gösteremeyeceği hangi çirkinlik vardır?’ diye sorar. • Kendini bir türlü gerçekleştirememiş yetişkinlerin gençler üzerinden hayal kurmasıyla ilintili bir hikâyemiz oldu bizim. Şu demek bu; ‘abicim sen öyle bir adam değilsin, baban öyle adam değil, ama oğlunun hep öyle bir adam olsun istiyorsun.” • Gençlik kullanışlı bir şeydir, sadece sahipleri tarafından kullanılmayan” • İntihar etmeyi istemek sadece, intihar etmek değil. Hayatı yaşamaya değer bulmamanın dayanılmaz cazibesi. Hâlbuki intihar hayatı yaşamaya değer bulmanın ta kendisidir. Camus ‘bizzat hayatı çok ciddiye almaktır’ diyor intihar için... • Çocuk dediğin sürekli olarak doğrudan ya da dolaylı yönlendirilmeye açık insan tipidir. Genç ise, o elbiseyi gerçekten ilk kez kendi adına sevdiği anda gençtir Sokakta geçen “benim saçım böyle daha iyi olacak galiba” dediği an gençsin - Babası ölen çocuklar artık çocuk değildir. Hatta gençliğini yaşama fırsatı bile bulamamış olabilir. - 2000’li yıllar Apolitik Gençlik 2010’da Fazla Politik Gençlik *Gençlik herhangi bir şeyden kendinizi sorumlu hissettiğimiz ilk anda devreye girer ve çocukluğumuzu katleder böylelikle Gençlikten orta yaşlılığa geçiş bahsinde de buna benzer bir şey ‘hayat böyle bir şey’ dediğin an her şey değişir. ‘Bununla yaşamak zorundayım’ dediğin şeydir orta yaş kendini herhangi bir şeyden sorumlu olduğunu hissettiğin anda genç olursun *(Menemen’de) Kubilay İlkokulu ‘işte bu gericiler!’ -> ‘dedem ve arkadaşları’
Rahatsızım Çok Şükür
Rahatsızım Çok Şükürİsmail Kılıçarslan · Vadi Yayınları · 201829 okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.