Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Aşkın Etik Estetiği Ya/Yada Estetik Etiği ://
İnsanların çoğu iddiasından vurulur. İmtihan olur. Hayat, biz saf bir şekilde onu kabul etmişken, bizim için tuzaklar kurabilecek kadar acımasızdır. Bu tuzaklar, kendinizle dalga geçirecek kadar ironiktir bazen.Bazen de bir uçurumun kenarında hissettiren kaygı kavramı kadar korkunç. Soren'in de bir kaygısı vardır; aşk. Kaygısıyla imtihan olur. Ama Nietzsche'nin dediği gibi, uçuruma aşık olanın kanatları olmalıydı. Ne yazık ki, soren'in kanatları yoktu. Uçurumdan aşağı yuvarlanmaktan başka seçenek bırakmamıştı hayat ona. Kadını yarı tanrı olarak gören Soren, 17 yaşında Regine Olsen adlı bir kızla tanışır ve ondan çok etkilenir. Fakat geleceğe yönelik kaygıları sebebiyle kıza olan sevgisini gizler. Derken sonra hoşlandığını belirtir ardından kızla nişanlanır. Evet,Regine’den hoşlanır, ancak hayat dolu bu kızı kendi hüznü ve melankolisine boğmak istemediği için de, 13 aylık nişanlılıktan sonra ondan ayrılır ve Berlin’e gider. Aşk adamı delirtir.. dert adamı soyletir.. sayende oldum dertli.. Berlin'deyim... Evet, Søren'e bu şarkı sözleri çok güzel gider, diyor ve devam ediyorum... ((: Berlin'de yepyeni bir hayat agucunu açmış bekliyordur Søren i. Orada birçok konferansa katılır. Kendisi için dönüm noktası olan bu dönem yazar için çok verimli bir dönem olur. Peş peşe farklı takma adlarla birçok eser yayımlar.  Aşkın gözü kör olsun.. Teologu Filozof yapiyomus. Ayrılmış olsa da, nişanlısına derinden bir sevgi besleyen Søren, düşünce dairesinde yeni bir ivme kazanır. Kendini felsefeye verir. Ve felsefeye bir Baba doğar bu dönemde.1843’te bu aşk stresini yenmek için Victor Eremita takma adıyla Ya/Ya Da (Either/Or) adlı kitabını yazar. Belki de kitabın ismi kendisinden daha önemlidir. Zira daha sonra, bu kitabın başlığı Varoluşçuluk’un sloganı olur ve buna uygun bir biçimde de Kierkegaard, Varoluşçuluk’un Babası olarak nitelendirilir.  “Ya/ya da… Bu kelimeler üzerimde her zaman derin bir etki yapmıştır ve hala da yapmaktalar, özellikle onları mutlak bir şekilde ve herhangi bir belirli nesneye atıfta bulunmaksızın kullandığımda, çünkü onların bu kullanımı en korkunç karşıtlıklardan birini hayata geçirme olanağını verir. Onlar beni sihirli bir büyü gibi etkiler ve ruhum son derece ciddileşir, hatta bazen neredeyse hırpalanır.”  Kierkegaard'in aşka ve kadına bakış açısı normalin üzerinde absürt görünüm verirken, O nişanlısına yani eski nişanlısı, daimi aşkı olan Regine'a olan duygularını şöyle dile getirir:  “Üzerimdeki etkisini, salt erotik anlamda bir yere tam oturtamıyorum. Doğru, adeta taparcasına bana boyun eğmesi, kendisini sevmem için bana yalvarması beni o kadar etkiledi ki, her şeyi bunun için riske atacaktım, ama onun beni etkilediği kadar benim her zaman kendimden kaçırmak istemem onu ne kadar sevdiğimin kanıtı, gerçi bunun erotizmle gerçekte hiç ilgisi yok.” Aşkın varoluş sancıları içerisinde dile getirilen bu cümlelerden saf duru bir aşk çıkarımı yapmak şöyle dursun, biz bir de Regine'a bakalım. Yarı yolda bırakılmış Regine'a.. Evet, yarım kalmış aşk hikayesi, Søren'i halk dilinde deli dediğimiz bir Filozof yapmisken, Regine'a yi hasta eder . Maalesef nişanlılığın bitişinden sonra hastalanan Regine, iki yıl sonra evlenir. Eşi Schlegel’in vali olarak tayin edildiği West Indies’e gitmeden hemen önce Kierkegaard ile son kez bir sokak ortasında kısa bir an için bile olsa karşılaşır ve bu birbirlerini son görüşleri olur. Kierkegaard’ın Regine’ye olan aşkı hiç bitmez, kitaplarının çoğunu onun için yazar ve tüm mal varlığını da ona bırakır. Kendi paradoksunu kendi yaratmış bir kişilik olmak, ağır bedel istiyormuş. Bu bedelin yükünü kaldıramayan ruh, kendini olmadık bir boşlukta buluveriyormus. Öncesi ile sonrası arasındaki uçurumun engebesinde kayboluyormus. Yaşadığı dramatik aşk olmasaydı, belki bugün bu kitap da olmicakti. Bazı musibetler, yanında armağanlarla gelir. İyi ki aşık olmuşsun sevgili Søren, yoksa senin gibi garip birini tanimicaktik. Seviliyorsunn..okunuyorsun.. okundukça seviliyo, sevildikce okunuyorsun.. minnetle... Not: kimya için simya neyse, bu kitap için bu yazdıklarım odur.. ((: Keyifli okumalar
Baştan Çıkarıcının Günlüğü
Baştan Çıkarıcının GünlüğüSoren Kierkegaard · Ayrıntı Yayınları · 20191,999 okunma
··
151 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.