Şebnem Burcuoğlu kitapları kolay okunuyor, gülümsetiyor ve türünün benzerlerinden farklı olarak bunları "bayağılaşmadan" yapmayı beceriyor. Gündelik hayatın içinde de çoklukla kullandığımız bazı kalıp ifadeler dışında dili son derece temiz. Hikâyeye ise sıcak bir yolculuk ve dönüşüm hikâyesi. Büyük şehirlerin birçok şeyinin ve insanlarının sahteliği, iş hayatının bireyleri robotlaştırması ve bunu yaparken "güçlünün zayıfı yediği" bir ortama terk etmesi, taşranın saflığı, temizliği, modern hayatın açmazları... gibi birçok konuya da öyle çok didaktikliğe kaçmadan kısa ama öz değinilen kitapta, bütün bunlara tabii ki bir de aşk hikâyesi yerleştirilmiş. Bazı şeylerin çok siyah ve beyaz tarzda ele alındığı aşikârsa da kitap insana kendini bir şekilde iyi hissettirmeyi başarıyor.