Ahmed Mithad Efendi'nin bu kitabındaki hafif şaka yollu anlatım dilini beğendim. Gelin bakalım neler anlatmış:
Alafrangalık özentiliğinin gençleri sardığı günlerden iki genci örnek sunuyor bize. Biri öylesine akılsızca tutuluyor ki bu belaya mecburen diğerini beğenmek durumundasınız. Uyaralım, Ahmed Mithad Efendi biz onu melek olarak sunmadık diyor lakin daha iyisini bulun da onu anlatalım!
Fakat şöyle bir dikkat ederseniz diğerinin de öbürü gibi nasıl çürük koktuğunu görürsünüz.. Velhasılı yozlaşmanın, ölümü gösterip sıtmaya razı ederek sevimlileştirildiği bir kitaptı.
Bunların bir kurgu değil parça parça vakalar olduğunu düşünürsek, Osmanlı'nın son dönemlerinde, toplumdaki yozlaşmayı da görmüş oluruz..
Bu ne demektir? O devirde hakikaten bu adamlardan daha iyileri yok mudur? Belki o cemiyet dışından bakılsa görülürdü diye umuyorum.
Gene de okuması benim için keyifliydi! Beni baya bir kendimle sorgulattı. Yozlaşma nasıl olur? İnsan hangi noktada yaptığı kötülüklerden, günahlardan hicap duymamaya başlar. Hatta belki kendine hak görür!
İyi okumalar..