Canım insanlar, sonunda kıymetli Oğuz Atay 'a günlük de yazdırdınız. Anlatacak insan bulamadı belki de çevresinde, ümitsizliğe kapıldı, kendisine asla ihanet etmeyen boş sayfalara döktü içini ya da dökmeye çalıştı. Zira eser bir günlük olmaktan çok bir karalama defteri gibi. Tehlikeli Oyunlar' dan, Oyunlarla Yaşayanlar'dan, Tutunamayanlar 'dan notlar var içerisinde. Hatta sağlık sorunları ve vefatı sebebiyle tamamlayamadığı Türkiye'nin Ruhu isimli eserinden de bahsediyor yazar. "Türk Romanının Sorunu nedir"e dair karaladığı satırlar benim en etkilenerek okuduğum kısımlardı ve yazarın anlaşılamamasının sitemli bir tezahürüydü adeta. Çok severek okuduğum bir kitap oldu.
Ve bir not: Yazarın diğer kitaplarını okudumadan Günlük kitabını okumanızın doğru olmayacağını düşünüyorum.