Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
İşaretleri Aradım, Yolda Buldum.
Hayatın hızlandığı, insanların değiştiği, kültürlerin tek bir potaya atılıp eritildiği, kişisel farklılıkların yavaş yavaş ortadan kalktığı, giderek gelişen teknolojinin hayatımıza etkisinin her an arttığı, aslımıza dair her şeyin ya zayıfladığı ya da kaybolduğu bu çağda; insanların diğerlerinden bir adım daha öne çıkan bir derdi var. Öyle bir dert ki, modern psikolojinin kesin bir çare bulamadığı, maddi, insan için pek bir şey etmeyen, insanı oyalayıcı bir takım malzemelerle oyalamaya çalıştığı bir dert: O derdin adı "Kimlik Sorunu." Bu sorun, özellikle son birkaç yüzyılda, Batı'nın dünyanın dizginlerini ele aldığı bir dönemde göstermiştir. Nedeni ise insanın gerek Sanayi Devrimi'yle doğadan, kendinden uzaklaşması gerekse hem Batı hem Doğu'da yüzyıllardır süregelen inançların konumunun bazı nedenlerle sarsılması hatta yerle bir olmasıdır. Elbette başka nedenleri de mevcuttur ama aslolan bu ikisidir. Batı, dünyanın hamiliğini üstlendiğinden kendisinin sebep olduğu bu probleme çareler aramıştır. Depresyon demiştir, ilaç vermiştir; şizofren demiştir, hastanelere tıkmıştır. Başka tanımlar koymuştur, başka dermanlar sunmuştur ama günümüzde milyonlarca insanın bunalıma girmesine mani olamamıştır. *** Bunun nedeni, Batı'nın bu acizliğe düşmesinin sebebi, insanı insan olarak değil, meta olarak olarak kabul etmesindendir. Peki, bizi bu çıkmazdan kim kurtaracaktır. Cevap basit: İslam. Biraz evvel zikretmiştik, Sanayi Devrimi gibi olaylar, yüzyıllar boyunca kabul görmüş, iki medeniyet oluşmasına sebep olmuş inançları sarsmıştır. İslam'da bundan nasibini almıştır(!). Yaşanan devrimlerden sonra aydınlanan Müslümanlar, Batı'dan gelen aydınlıklar hakikate ulaşmışlar(!) ama asıllarından kopamamışlar, yeni öğrendikleri doğru sandıkları yanlışlar uğruna gemileri yakmaktan vazgeçmemişler, bu paradoksun sonucunda kişilik bunalımın tam ortasına düşmekten kurtulamamışlardır. İşte bu eser, kimlik bunalımında olanlara çıkış, yolun başında olanlara işaret olmaktadır. Yazarın bizzat yaşadığı bunalımdan, ulaştığı hidayete kadar neler gördü, okudu, öğrendi, gibi soruların cevapları ve elbette daha fazlası işte bu eserde. Yalnız son cümleden bu eserin bir anı kitabı olduğu zannına düşülmesin. Büyük bir fikri değişimin sonrasında ulaştığı hakikat ağacının meyvelerini barındıran, insanı derinden sarsan bir eser gelsin aklımıza. Şehit Seyyid Kutub Hocamız, ardından bizlere bu eseri bırakarak aslında çok mübarek bir iş eylemiş oluyor. İsteyenlere, arzulayanlara, araştıranlara... İyi okumalar dilerim. Muhabbetle...
Yoldaki İşaretler
Yoldaki İşaretlerSeyyid Kutub · Pınar Yayınları · 20194,844 okunma
··
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.