Waris Dırıe ~ çöl çiçeği Geçmişte olduğu gibi günümüzde de kadınlar toplumsal cinsiyet temelli birçok ayırımcı uygulamaya maruz kalmıştır. Bu yüzden geçmişten günümüze kadınlar birçok alanda mucadeleye zorlanılmıştır. Kadının sünneti de maruz kaldığı ve mucadele etmek zorunda kaldığı toplumsal bir şiddettir. Kökeni cinsiyet eşitsizliğine ve iffet, nezahat ile güzellik anlayışında yatan bu uygulama kadın cinselliğini kontrol altına alma çabasıdır. Sünnet çoğunluk temelde dine dayandırılmaktadır. Fakat, birçok farklı dinin ortak geleneği olarak uygulanmaktadır. (Ne Kur'an ne de İncil'de kadın sünneti ile ilğili bir emre rastlanılmamıştır). Ve bu uygulama geleneksel gelenekçiler (kabilelerin yaşlı kadınları) tarafından yapılmaktadır.(okuduğum #çölçiçeği kitabında sünnet kabiledeki yaşlı bir kadın tarafından sağlık şartlarına hiç uygun olmayan bir alet jilet ile çölde bir kayanın dibinde yapılmıştır.) Kadın sünnetinin en eski uygulamalarının Mısır'da olduğu ifade edilmektedir. Kadın sünneti yaygın olarak Afrika ülkelerinde uygulanmasına ragmen tarihsel süreç incelendiğinde Arap yarımadası, Asya, Avustralya, Fransa, İngiltere, Amerika Birleşik Devletinde de görülmektedir. ( Arap yarımadasında İslamiyet'ten öncede yaygın olduğu yönünde görüşler vardır.) Kadın sünneti geleneğinin ortaya çıkışı ve yayılması Başta Afrika ve Asya olmak üzere bu uygulamanın görüldüğü her çoğrafya da barışsever anaerkil toplumun yerine ataerkil topluma bırakması sürecini hızlandırmıştır. Kadınsal sakatlanma yaratan bu uygulama son yıllarda sünnetin kadın sağlığı üzerinde olumsuz etkileri nedeniyle birçok sivil toplum örgütü tarafından gündeme alınan bir konu olmuştur. Birleşmiş Milletler Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü'nün konu ile ilgili çalışmaları ancak 1975'li yılların sonunda başlayabilmiştir. 1993 yılında Viyana'da düzenlenen İnsan Hakları Dünya Konferansı'nda sünnetin sağlık sorunu olmaktan ziyade bir insan hakkı sorunu kapsamına ve kadına karşı şiddet de Uluslararası İnsan Hakları Hukuku kapsamına alınmıştır. UNICEF'in 2016 yılı tahminlerine göre 27 Afrika ülkesi, Endonezya, Irak Kürdistan Bölgesi ve Yemen olmak üzere 30 ülkede üreme organlarını sakatlayan bu uygulamanın yapıldığı 200 MİLYON kadın yaşamaktadır. Kadın sünneti ile ilgili son yıllarda uygulamalar ülkeden ülkeye degişmektedir. Ancak genel olarak Afrika ve Ortadoğu'da içlerinde Gambiya ve Güney Afrika'nın da olduğu 26 ülkede sünnet, kanun ve kararname ile yasaklanmıştır. Örneğin; Mısır'da 1996 yılında hastaneler de kadın sünneti yasaklanmıştır. Bu uygulama ancak % 15'e kadar düşürme sağlayabilmiş ardından devlet, kadın sünnetini tamamen yasaklamıştır. Fakat, Mısır başta olmak üzerene Afrika ülkeleri ve İngiltere de hala gizli bir şekilde kadına yönelik bu şiddet devam etmektedir. Kadında kalıtsal eksiklik yaratan bu uygulama fiziksel hareketin yanında birçok ruhsal bozukluğa ve travmaya sebep olmaktadır. ( #çölçiçeği gerçek bir yaşam hikayesidir. Ve kadının toplumdaki baskının dehşet verecek derece de büyüklüğün bir örneğidir.)

Çöl ÇiçeğiWaris Dirie · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 20143,010 okunma

·

6 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Havva