Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

DİLLENMEK
İzmir'de bir dilsiz, kırda, bir ağaç altında birdenbire dillenmiş. Şimdi herkes bu birdenbire dile gelen dilsizle alakadarmış. Bu havadisi bir arkadaşla beraber okuduk. Arkadaş dedi ki: - Vah, vah, acıdım delikanlıya. Şimdi dili açıldıktan sonra kim bilir bu açılan dili yüzünden ne belalara girecek. O zaman dilsizliğin kadrini anlayacak ama, iş işten geçmiş olacak. Güldüm. - Haksızsın, dedim. Dil bela değildir. Dilsizlik beladır. ''Bülbülün çektiği dili belasıdır'' derler. Ne boş söz. Bülbül, dili olduğu için bülbüldür. Pençe yerine kaz ayağı taşıyan bir aslan nasıl aslan değilse, dili olmayan bülbül de bülbüllükten çıkar, bir balık olur. Hem sen ne sanıyorsun, bütün bülbüller içinde: - Aman başımıza bela geliyor, şu dilimizden bizi kurtarın.! diyecek bir tek bülbül çıkar mı.? Dahası var, bülbülün dili yüzünden başına gelen bela nedir.? Tutup kafese koymaya çalışırlar, değil mi.? İyi ama bülbül ne yapar.? Kafese girince ötmez. Yani asıl en güzel şarkısını o zaman söyler.. Bu sefer, benim bu sözlerime arkadaşım güldü. * [Orhan Selim / Akşam, 12.5.1936]
Sayfa 108Kitabı okudu
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.