Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kısaca Hesiodos! İleri dönüp bakmalık ileti
Hesiodos kimdir, kim değildir? Homeros'la onu ayıran nedir? Hesiodos'u tanıdık bir dereceye kadar: denizüstü alış verişe ayak uyduramamış, bir kıtadan öbür kıtaya geçerek ekmeğini topraktan çıkarmaya çabalayan bir göçmen ailesinin çocuğudur. Çevresi tümüyle sevimsiz ve yabancı görünür gözüne. Yaşamının tatsızlığını imgelem gücüyle süslemeye uğraşırken, bir yandan da kapkara gerçekleri, doğa ve insan yasalarının sırlarına ermeğe çalışmakla hem anlamaya, hem de çaresizliğine çare bulmaya girişir. Yetilerinin sınırlarını zorladıkça zorlar, düşünme ve imge kurma olanaklarını son kerteye dek kullanarak, geleneksel verilerle birleştirmeyi, böylece kendine özgü bir öğreti yaratmayı başanr. Ozandır, düşünürdür karşımıza koyduğu yapıtlarda, düşünürlüğü ozanlıkla bağdaştırmayı denediği içindir ki, bu çift yönlü işlevini ancak tanrı vergisi bir esinin ürünü sayar, kendini de bir peygamber olarak değerlendirir. Zordur giriştiği iş, rahatsız ve sıkıntılıdır her attığı adımda. Bu nedenle açıklanabilir şiirinin kimi yerde hantallığı, beceriksizliği ve genellikle eşdüzeyde, eşdeğerde olamayışı. Homeros'un tam tersi bir ozandır Hesiodos. Konu edindiği dünya öylesine başka bir dünyadır ki, iki ozanı karşılaştıran bir yarışma olduysa gerçekten, Hesiodos'a bağımsızlık ve özgürlük ödülünü vermemek elden gelmez. Koca Homeros'un biçim kurallarına tıpatıp uyduğu, bir bakıma din ve dünya görüşünü paylaştığı halde, bu kadar farklı bir toplum anlayışı ortaya çıkarabilmesi şaşılacak şeydir, iki ayrı sınıfın insanı olmıyabilir Homeros ile Hesiodos, Homeros da meslekten bir ozandı herhalde, ama betimlemeye giriştikleri sınıf bambaşka: biri tanrılarla kahramanları, ikisini de aynı toplum katında canlandırarak anlatır, öbürü tanrılarla insanları ele alır, aralarında kesin, düşmanlığa varan bir ayırım yaparak. Theogonia’nın ozanı bu dünyaya geldi geleceğine bin pişmandır. İnsanlık tarihinde çeşitli evrelerin birbirlerini izlediklerine, tıpkı tanrılar gibi insanların da çağlara ve kuşaklara göre ayrılabileceklerine inanır. Değişim ve gelişimi ilke olarak benimser. Felsefe ile, örneğin felsefî düşüncenin en başta gelen kurucusu Herakleitos ile atbaşı gitmektedir bu görüş ve anlayışta. Evrensel bir yasayı yakalamıştır: herşey değişir ve gelişir, ama Herakleitos gelişime değer ölçüleri biçmediği halde, ozanımız düşün sürecine duyarlığı ve duygusallığı da kattığı -bu bakımdan ozanca bir yaklaşıma giriştiği için yan tutmakta ve tam bir karamsarlığın sözcüsü olmaktadır. Ne ki bu görüşü tüm evrene uygulamaya kalkıştığında ikircikli bir tutumdan da kurtulamaz: ister istemez bir ayrım yapar tanrılarla insanlar arasında. Kötüye gidiş yalnız insanlar içindir, evrenin kuruluşundan bu yana tanrılar da evrimler yaşamış ama son bir düzene, yani Zeus ve Olympos'luların egemenliğine varmışlardır. Bunun kötü olduğunu söylemesi elbette beklenemezdi Hesiodos gibi dinsel inançları sapa sağlam yerleşmiş, ayrıca da geleneksel değerlere insanları eğitmeyi görev edinen bir ozandan. Tersine yapıtlarının ikisinde de tanrılar arasında mevcut düzeni var gücüyle savunur, çelişkilere düşmeyi göze alarakya da onları bile bile gözden uzak tutarak. Tanrılar katında ne olmuşsa iyi olmuştur,düzenin gelişme sürecini aydınlatmak için, yerleşme nedenlerini açıklamak için hiçbir çabayı esirgemez, bu yolda mantığını kullandığı gibi, akıl yürütme yöntemlerinin hepsine baş vurur, üstelik sanat yetilerinden alabildiğine yararlanır. Düzensizliğin ta kendisi kaos'tan düzenin simgesi kosmos'a varmıştır tanrılar, özellikle Zeus ve Olympos'lular kuşağı, oysa insanlık tam tersine cennetten cehenneme yol almıştır. Neden, nasıl oldu bu ve bugünkü durumda ne yapmak gerekir bir düzene varmak için yeni baştan? Hesiodos'un bu sorunları açımlamak için örkemli bir ödevi yüklenmesi yapıtlarına en yüksek düzeyde öğretici-eğitici niteliklerin tanınmasına yeter.
··
38 görüntüleme
Murat Sezgin okurunun profil resmi
Kitabı ve üslubu bana çok bir şey vaat etmemişti. Tabii getirdiği yenilikler ve öncülüğü o derece önemli. #32227323
Homeless okurunun profil resmi
İlk olmanın büyüsü, söylenmemiş olanı söylemek, yapılmamış olanı yapmak. O sebeple apayrı bir yeri var evet.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.