Evet Can'lar ...
RABB'im görünen görünmeyen hastalıklardan belalardan vatanımızı milletimizi korusun..
Hiç düşündünüz mü gerçek ile hakikat arasındaki farkı niye açıklayamıyoruz?..
Hayatımızın yarım kalacak olan hikâyesinde hep aynı hikâyelerin anlatılmasına hikâyenin değişmemesine yeni hikâyelerin peşinden gidilmemesine artık bende şaşırmıyorum...
İnsan okadar degerliki iyi hikâyeler neden yazamasinki ?..
Hikâye anlatmada iyi olmak yâda hikâyenizin iyi olması bir insanı iyi yapmaya yetermi?...
Nasılsın sorusuna iyiyim diye cevap vermek zorundamıyız?..
Hepimiz farklı yerlerde patinaj çekiyoruz senin takılıp kaldığın şeyde ben saplanıp kalmamışım benim mesele ettiğim şeylere sen takılmamışsın birbirinizin seslerini duymazsanız ne olduk bittik nereden bileceksiniz?..
Sonuçta hepimiz bir yerlerde bir şeylere saplanıp çırpınıyoruz hayat mücadelesinde patinaj çekiyoruz etrafımızdakilere çamurumuzu sıçratıyoruz suçluyoruz aşağılıyoruz kötülüyoruz yada iyileştiriyoruz ama konuşarak yazarak bir yere varamıyoruz. ...
Kalbimize dokunan cümlelerin kitapların camilerin mekanların yerini başka şeyler alıyor artık. ...
Bizi biz yapacak bizi kendimize getirecek olan güzel şeyler yitip gidiyor birer birer. ..
İçimizi ısıtan bir bardak çayımız varsa altını kalbimizle çizdiğimiz cümlelerin olduğu kitaplara varlığı gönlümüze şifa olan insanlara denk gelebiliyorsak bu bize yetmeli değil mi ?
Fazlası gönle yük sırta kambur ayak bağı gürültülü kalabalık. Gönlümüzün azığını biriktirmeye bakmalıyız diğer türlüsü az olsa da olur. ...
Gönlümüz dolunca vicdanımızın merhametimizin sesini duyariz ki ozaman tutup kaldıracak bir el arar gözlerimiz. ...
Lakin midemiz dolduğunda alemi de tok sanmayalim...
Hayırlı RAMAZAN'lar ,
Cuma'nın bereketi üzerimize OL'sun ves'selam.