Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hz. NUH 950 SENE NASIL YAŞAMIŞTIR?
Yaşadığımız zamanımızın giderek daha da azaldığını hissediyor musunuz? Şahsen ben hissediyorum ve konuştuğum birçok kişi de çocukken zamanımızın daha uzun olduğunu fakat giderek zamanımızın daha kısaldığını hissettiklerini söylüyorlar. Bu şuna benziyor, marketlerde fiyatlar artmadan önce cebimizdeki bir miktar parayla daha çok alışveriş yapabiliyorduk. Ama şimdi aynı parayla 2-3 parça alınca eriyip gidiyor. İşte aynısı zaman için de geçerli. Peki bunun sebebi nedir? Hikâyenin başlangıcı şöyle: Einstein tarafından yüzyıl önce keşfedilen özel görelilik yasası evreni zamandan bağımsız olarak düşünemeyeceğimizi çünkü evrenin dördüncü boyutunun zaman olduğunu gösteriyordu.[1] Üstelik zaman stabil değil değişkendi. Evrenin farklı yerlerinde farklı zaman akıntıları vardı; zaman, hızdan veya kütle çekiminden etkilenirdi. Einstein hızlanan bir insan için zamanın daha yavaş akacağını bildiriyordu. Yani uzayda ışık hızına yakın seyahat eden bir astronotun zamanı yavaşlar ve Dünya’da geçen zamanla karşılaştırıldığında çok daha az bir zaman yaşamış gibi olur.[2] Örneğin Dünya’da 90 yıl geçerken ışık hızına yakın bir uzay gemisi içinde gezen bir astronotun (hızına bağlı olarak) 9 yılı geçmiş olabilirdi. Bu kuram 100 yıldır çeşitli deneylerle defalarca ispat edildi. [3] Daha sonra, 2011 yılında, üç astronom, evrenin artan bir hızla genişlediğini buldukları için Nobel ödülü aldılar.[4] Normalde kütle çekiminden dolayı evrenin genişlemesinin giderek hızlanamayacağı biliniyordu. Fakat bu bilim insanları bizden uzaktaki süpernovaların sadece uzaklaşmadığını aynı zamanda hızlanarak uzaklaştığını gösterdiler. Bu hızlanmayı açıklamak için evrende bilinmeyen gizli bir enerji olduğu teorisini öne sürdüler ve bu enerjinin adını karanlık enerji koydular.[5] Bu enerjinin tüm evrenin % 68’ini oluşturduğunu bildirdiler. Bu teoremden yola çıkarak yukarıdaki iki bulgu birleştirilince eğer geçmiştekinden daha hızlı ilerleyen bir evren dokusu içinde bulunuyorsak zamanımızın giderek yavaşladığı sonucu çıkıyordu. Genişleyen evren fikri bilim çevrelerince geniş kabul görse de farklı düşünceler de yok değil. Bilbao Üniversitesi’nden Jose Senovilla ve arkadaşları evrenin artan bir hızla genişlemediğini, bunun bir algı hatası olduğunu düşünüyor.[6-11] Bu yeni çalışmaya göre uzay hızla genişlemiyor, fakat zaman yavaşlıyor. Yani Prof. Senovilla genişleyen bir evrene değil; evrenin artan hızla genişlemesine karşı. Zamanın yavaşlamasını şöyle anlatılıyor: “Pilleri bitmek üzere olan bir saatiniz olsun. Piller tamamen doluyken şimdikine göre zaman daha kısa olacak, dakikalar daha hızlı akacaktır. Piller tamamen doluyken 60 dakikalık bir filmi şimdi bir kez daha izlediğinizi varsayalım. Eğer saatinizin pillerinin bitmek üzere olduğunun farkında değilseniz bu kez film bittiğinde saatinize bakarsanız filmin hızlandığını düşüneceksiniz. Çünkü bu kez film 60 dakikadan daha az sürdüğünü düşüneceksiniz. (örneğin saatinize göre 20 dakika geçtiğini fark edip 40 dakikalık bir kısalma olduğunu sanabilirsiniz.) Ancak değişen, filmin süresi değil dakikaların kendisi. Kendi ifadesiyle ‘’zamanın zamanı azalıyor.’’[12]” Buna göre evrenin hızlanmasına bağlı olarak Dünya’da gittikçe zaman kısalıyor ve bizler eskiden yaşamış insanlara göre aynı ömrü çok daha kısa sürede yaşıyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ömür aynı kalıyor. Fakat zamanı azalıyor. Tıpkı Jose Senovilla’nın yukarıdaki “değişen film değil sizin dakikalarınız” sözünde olduğu gibi. Bu da Hz Nuh’un ve aslında kendi çağdaşlarının nasıl yüzyıllarca yaşadığını açıklıyor. Hz Nuh’un 1000 yıldan 50 yıl eksik yaşadığını söylediği Ankebut 14. ayete baktığımızda, ayetin orijinali şöyledir: “elfe senetin illâ hamsine âmen”. İmam Ferra bu ayetin Arapça detayını bizlere açıklıyor. Lütfen buraya dikkat! “Ayet bilinçli olarak Elfe (bin) sayısı senetin (sene) kelimesi ile kullanırken, hamsine (50) sayısını âmen (yıl) kelimesi ile kullanılıyor. Niçin Allah her iki ifadeyi de sene ya da yıl olarak kullanmıyor? Sebebini İmam Ferra şöyle yorumluyor: Sene ile yıl Arapçada aynı anlamı karşılamaz. Arapçada sene (senetin) verimsiz geçen zaman dilimini ifade ederken ‘âm (yıl) verimli geçen zaman dilimini kast eder.”[13] Bu ince ayrıntıyı yakalayan İmam Ferra 1200 yıl önce yaşamış bir âlimdir. O zaman ise zamanın göreli olduğu kavramı bilinmiyordu. Bilinseydi muhtemelen burada Allah’ın sene kelimesini ifade ederken iki ayrı kelime kullanmasının, bizlere zamanın göreli olduğunu anlatmak istemesinden kaynaklandığını anlayacaktı. Ama bu ince ayrıntıyı bu günlere taşıdığından dolayı kabri nur olsun diyoruz. Bazılarının, bu ayetlerin rakamsal bir değeri olmadığı ve sadece çokluk ifade ettiği iddialarına da katılmıyorum, çünkü Kuran’ın hemen anlayamadığımız sözlerine “burada benzetme yapılıyor” gibi ifadelerle geçiştirsek te zamanı gelince bunların nasıl derin bir gerçek ihtiva ettiğini şu ana kadar ki tecrübelerimle hem ben gördüm, hem herkes günden güne görmektedir. Bu yeni bilimsel bulgular ışığında, Hz Nuh’un bizim ömrümüzle karşılaştırıldığında göreceli 950 senelik bir zaman yaşamış olduğu söylenerek, bu gerçek Kuran’da ifade ediliyor. Peki, eskiye göre zamanımızın kısaldığını ve dolayısıyla eskilerin aynı bedenle aynı biyoloji ile bizden daha uzun hissedilen bir zamanı yaşadıklarını Jose Senovilla ve ekibi daha birkaç yıl önce açıklamışken bu gerçek 1450 sene öncesinde yazılmış Kuran-ı Kerim’de nasıl var olabilir. Üstelik böyle bir teorem şu ana kadar en dahi insanların aklının ucuna bile gelmedi. Önemli mi bilmiyorum ama bir ayrıntı daha nakledeyim. Bu ayet 29. surenin 14. ayetidir. Araştırdığımda Jose Senovilla’nın zamanın yavaşladığını açıklaması da hicri 1428 in son ayında olmuş fakat yaygınlaşması ise 1429 (2008) yılında olmuş. [14] Anlaşılıyor ki kıyamet yaklaştı (kamer 1) ayeti de bize önemli bir ders veriyor ve gittikçe kıyametin zamanının azalacağını haber veriyor. Kuran’ın anlaşılmaz görülen ayetlerinin altında öyle mucizeler saklanmış ki bu mucizeler ancak zamanı gelince aydınlatılabiliyor. Bu sürede insanlar sadakat testinden geçiyor gibi. Bu tür ayetleri alaya alıp insanları yollarından çevirmek isteyenler en sonunda karşılaştıkları bilimsel gerçekler karşısında büyük bir mağlubiyete uğrayıp kendilerini gülünç ve “akıl edemeyen” konumuna düşürmüş oluyorlar. Allah’ın “müteşâbih ayetleri ancak âlim olan kullarım anlar” dediği gerçekte bu olsa gerek. İnstagram: instagram.com/bilimveyaratilis Facebook: facebook.com/bilimveyaratili... KAYNAKLAR Townsend, P.K. and M.N. Wohlfarth, Accelerating cosmologies from compactification. Physical review letters, 2003. 91(6): p. 061302. Fock, V., The theory of space, time and gravitation. 2015: Elsevier. Fiscaletti, D. and A. Sorli, Space-time curvature of general relativity and energy density of a three-dimensional quantum vacuum. Annales Universitatis Mariae Curie-Sklodowska, sectio AAA–Physica, 2015. 69: p. 55. Schmidt, Q. and A. Brian, Illuminated Universe. Nature, 2016. 537: p. S205. Caldwell, R.R., M. Kamionkowski, and N.N. Weinberg, Phantom energy: dark energy with w<− 1 causes a cosmic doomsday. Physical Review Letters, 2003. 91(7): p. 071301. curiosity.com/topics/some-phy.... wired.com/2007/12/scienti.... nature.com/scientificameri.... express.co.uk/news/science/79.... futurism.com/is-time-disappe.... digitaljournal.com/article/326896. kozmikanafor.com/genisleyen-evren. fehmiuyar.net/chapter/kur-an-.... newscientist.com/article/mg19626....
··1 alıntı·
105 görüntüleme
❅❆MÜLϋTErCİhe️η️❆❅ okurunun profil resmi
Çok güzel bir yazı olmuş gayet açıklayıcı. Sadece pil örneğini anlamadim , o pil örneğinin orjinal kaynağının linkini yollarsaniz sevinirim. Ayrıca Hz. Nuh un zamaninda seneler de farklı sayılıyor olabilir. Bu ihtimali de göz önünde bulundurun. Güneş ve ay takvimi biliniyor arasında bir fark var. Belki başka takvimler de kullanıldı. Ama verimlilik, biyolojik bozunma, zamanın akışı konuları katılıyorum. 👍🏻👍🏻👍🏻
Bilim ve Yaratılış okurunun profil resmi
Yazıya sitemden bakın isterseniz, numaraların hangi kaynakları gösterdiği orada belli oluyor. Burada kaynakalrın nosu çıkmıyor bilimveyaratilisagaci.com/2018/09/64-hz-n...
2 sonraki yanıtı göster
Emre Taştankaya okurunun profil resmi
Güzel bir çalışma olmuş elinize sağlık. Zamanın göreceliği dışında başka açıklamalar yapılabilir mi ?
Bilim ve Yaratılış okurunun profil resmi
Zamanın göreceli oluşundan ziyade evrenin artan hızda genişlemesi ve zamanın akış hızının değişmesiyle alakalı bu konu.
Gökhan okurunun profil resmi
hazır einstein demişken konuyu biraz eşeleyim. Vahdet-i vücud felsefesini tarihte anlatan ilk eser hay bin yakzan'dır. Baruch spinoza, bu kitabı avrupa dillerine tercüme eden şahıstır. zaten hay bin yakzan'ın ilk metinlerinde kitabı çeviren olarak bds yazar (benedict de spinoza) ve etkilenmiştir. Daha sonra vahdet felsefesini avrupa jargonuyla ele alarak panteizm denen akımın öncülerinden olur. Madde, maddenin hareketi, cisim, öz, töz gibi kavramları aynen panteizme entegre etmiştir. sonra aradan yıllar geçer, einstein liseye giden bir öğrenciyken talmud isimli bir yahudi felsefe öğrencisinden felsefe öğrenir ve bu konularda okuma yapar. tabi spinozayı da öğrenir. Hatta kendisi "tanrıya spinozanın anlattığı şekilde inanıyorum" "spinoza fizikte yerçekimin keşfine eşdeğer önermeler keşfetmiştir" nevinde açıklamalar da yapmış ve spinoza dan etkilenmiştir. nerden nereye değil mi? şimdi bağlantıları siz kurun :)
Bilim ve Yaratılış okurunun profil resmi
Einstein yahudi kökenli olduğu ve Bohr gibi yahudi kökenli bilim insanları onu meşhur ettiği için dini görüşlerinden dolayı yahudi diasporasından dışlanmak istemiyordu. Bu yüzden başka bir panteist yahudi olan ve diasporanın saygınlığını kazanmış olan spinozayı kendine referans olarak kullanıyordu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.