Keşke biraz daha devam etseydi diyebileceğiniz kısacık bir köy hikayesi, bir Doru atın yılkıyla mücadelesi... Bu kısacık hikayeyi okuyanlar muhtemelen sonunu kendileri tamamlayacaklardır. Yazar belki de açık kapı bırakarak kasıtlı yapmıştı bunu bilmiyorum ama ben kendimce bir son yazdım diyebilirim ;) Ayrıca Memleketlim köy hayatını güzel aktarmıştı kaleme... Bizim oralarda köy ağzı evet böyleydi, kelimeler hiç yabancı gelmedi bana. Bu da hoşuma gitti açıkçası. Bizim oraların insanı böyle tepki verir, ayazı böyledir hatta daha beterdir dedim okurken :) Cümlelerde biraz Aytmatov biraz Dağcı havası bulmadım değil hani. (Eee yani hayvan duyguları hele de at olunca bi de üstüne köy hayatı olunca bu iki ismi anmamak elde değil)
Yazarının memleketlim olması kitabı almama vesile olmuştu. Pişman mıyım? Hayır... Sıcak küçük köy hikayelerini severim, kütüphanemde de seve seve misafir ederim... Yiğenlerime, miniklerime okuyabileceğim kitaplar bulmak hoş :)
Bir küçücük nefes almak isterseniz okuyun derim... İyi okumalar dilerim herkese.