Yılkı Atı

Abbas Sayar
1971 TRT Roman Başarı Ödülü sahibidir. "Güçlü, hırslı bir at kişnemesi ovanın dört bir yönüne dağıldı. Dağınık düzen otlayan sekiz on at başlarını kaldırdılar ve kulaklarını diktiler. (...) İçlerinde güçlü kuvvetlileri vardı. Kimi kahra uğramış zavallı, kimi yılkının alışığı..." Hesaptan düşülmüş, defterden silinmiş Doru Kısrak'ın yılkıya bırakılma öyküsüdür. Kışın dağda, belde başının çaresine bakacak, çıplak tabiatla savaşacak, ömrü olur da bahara yılkıdan sağ dönerse, o zaman ona bir iş düşünülecektir. Halk dilinin zengin kelime ve deyimleriyle işlenerek, şiirsel bir anlatımla ölümsüzleştirilmiştir.
112 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1970
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

112 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Güzel günler tez unutulur!
“Böylesine güzel bir gökyüzünün altında, bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyor?” (
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
)   İnsanoğlu, iyilik ve kötülük tohumlarını aynı anda içinde taşıyan bir varlık. Çocukluğundan itibaren yetiştiği sosyal iklime, soluduğu havaya, içtiği suya, birlikte olduğu insanlara, karşılaştığı tutum ve davranışlara göre bu özellikleri bir ağaç gibi boy
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 20247bin okunma
111 syf.
7/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Doru Kısrak
Kitap, 1970 yılında yazılmıştır.Abbas Sayar'ın ilk romanıdır.100 Temel eserden biridir.Aynı zamanda 1971 de TRT Roman Başarı Ödülü almış bir kitaptır.Romanın anlatıcısı bir attır.Bu bile dikkat çekici olması için bir sebeptir.Bende bu vesileyle yola çıktım ve okumaya başladım.Ama kitaptaki anlatılan konu çok merak uyandıracak ya da çok ilgi
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 20247bin okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İlk okuduğumda ortaokul yıllarındaydım fakat öyle güçlü bir anlatımı vardı ki yıllar sonra o atlar dünyasında geçen maceraları unutmayıp tekrardan okuma isteği uyandıracak kadar etkilemişti
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 20247bin okunma
92 syf.
8/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Konu at ve bozkır olunca önüme konan her kitabı alıp okumak isterim. Yılkı Atı isimli kitabın başlangıcı da aynı bu şekilde oldu. Kitabın ana karakteri, akranları arasında zamanında en güçlü, en güzel, en alımlı olan Doru Kısrağın yaşlandıkça, güçten kuvvetten, elden ayaktan düşünce yılkıya bırakılırken başına gelen olayların anlatıldığı bir öyküdür. Üssünoğlu İbrahim ağa gözü gibi baktığı, herkesten sakındığı, namına nam katan atını, yaşlanınca işe yaramıyor bahanesine sığınarak yılkıya bırakma hikâyesini okuyoruz. Hey gidi insanoğlu, iyi günde herkes yanında peki ya kötü günde? Kitapta ayrıca hayvanlara eziyet çektiren, menfaati bitince vefasızlığı ortaya çıkan insanlardan yakınılır. Yazar bu kitabında anlatımını yılkıya salınan Doru Kısrağın gözünden anlatırken üzüntüye, acıya, açlığa, korkuya, doğa şartlarına verilen mücadeleyi yaptığı şairane betimleler ile biz okuyucuya sunuyor. Hatırlatma: Bu kitap, 1971 TRT Roman Başarı Ödülü’nün sahibidir. Keyifli okumalar dilerim…
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Cem Yayınları · 19797bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Üssüğün İbram, hemi de dinsiz ve kerhaneci. Deyyus. Anadolu şivesi ile yazılmış, harika ötesi bir kitap. On bölümden oluşuyor ve her bölümü kendini öyle güzel okutuyor ki, zaman kavramını dahi unutuyorsunuz. Aynı Anadolu gibi samimi, sıcak. Zulümdür İnsanoğlu… Sen “Bakır Çağı’ndan” beri insanlara hizmet et. Bir balya saman, az arpaya yıllarca
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 20247bin okunma
94 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yerel deyimler, köy hayatı, şiveler ve diğer her şeyiyle buram buram Anadolu kokan bir edebi eser... Kitap, gerçekçi betimlemeler, akıcı monologlar ve yöresel şive kullanımı gibi tekniklerle zenginleştirilmiş bir anlatıma sahip. Yazarın bu üslubu, okuru kitabın içine sürüklüyor. Öyle doğal bir anlatım dili var ki, okurken sanki karla kaplı arazilerde Dorukısrak'la beraber soğuktan üşüyormuş gibi bir hisse kapılıyoruz. Dorukısrak’ın yalnızlaşması ve doğayla bütünleşme çabası, bireyin varoluşsal mücadelesine dair sembolik mesajlar içeriyordu bence. Ayrıca Dorukısrak'a yılkıda arkadaşlık eden Çılkır ve Demirkır, kitabın gerçekten keyifle okunmasına katkı sağlayan karakterlerdi. “Yılkı Atı”, esasen Anadolu köy edebiyatı geleneğinde yer alan diğer yapıtlarla (örneğin Yaşar Kemal’in eserleri) benzer temaları işliyor; ancak at figürü üzerinden kurduğu sembolik anlatımı ve özgün diliyle diğer kitaplardan ayrılıyor. Müstesna bir eser. Benim için keyifli bir okuma deneyimiydi. NOT: Kitabı okuyunca "Üssüğünoğlu İbrahim" karakteri, sinirden çıldırtacak sizi. :)
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · E Yayınları · 19717bin okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Anadolu Kokusu
Çok uzun yıllardır okumayı düşündüğüm ve sonrasında da öğrencilerime okuturum diye niyetlendiğim bir kitap Yılkı Atı. Bir ara, basımı yoktu ve sanırım sonrasında da derin bir bekleme sürecini yaşamamızı bu tetikledi. . . Abbas Sayar’ın bu tek oturuşta bitirilecek kitabını “Anadolu” kokusunu seven her okura tavsiye ederim. Çok basit bir konuyu, yani güçten düşen atların köylüler tarafından hangi serüvenlere atıldığını derin bir hüzünle anlatıyor. Yerel söyleyişlere ve köy yaşamının durgunluk veren sahnelerine odaklanarak bir atın kaderine tanıklık ediyoruz. Kitabın özellikle ortaokul sınıf kitaplıklarında mutlaka yer alması gerekiyor. Konusu ve üslubu ile de kültürel bir öneme sahip. 1971 TRT Roman Başarı Ödülü’ne sahip özgün bir eser Yılkı Atı. Ayrıca okuma boyunca aklımdan #savaşatı nın sahneleri de geçti ve duygu durumum daha yoğun bir hâl aldı. #iyikitapkurtlamalar . .
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 20247bin okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
Spoiler (Sürprizkaçıran bilgi) yok.
Kitap, yazarın Sekilli'de çiftçilik yaptığı yılların gözleminden yola çıkarak yazılmış ilk romanı, aynı zamanda 1971 yılında TRT Roman Başarı ödülünü almış. Konusu sıradan mı, bilemedim ama ilginizi çeker diye anlatayım; Doru isimli ve diğer atlara göre daha gözde olan dişi atın yaşadıklarını okuyoruz. Bu arada okursanız neden “Yılkı Atı” olduğunu anlayacaksınız. Yılkı, başıboş gezen at gruplarına deniliyormuş, belleğinizde bulunsun.:) ~ Hikâyesi hayvanlara dayalı kitaplardan pek hoşlanmam çünkü insanların yaşadıkları, doğal olarak, hayvanlara göre çok daha heyecan verici. ~ Ve itiraf edeyim bu kitabı okurken birkaç sayfada sıkıldım fakat bu kitabın kötü olduğunu göstermez. Aksine çok değerli bir eser olduğunu düşünüyorum, o dönemin Anadolu'sunun zorlu şartlarını rahatça kavrayabiliyor ve atın yaşadıklarını –at olmasanız bile:D– anlayabiliyorsunuz. Ayrıca kitap zaten 120 sayfa ve benim gibi okurken sıkılmanız çok da önemli değil. ~ Daha önce Jack London'ın “Beyaz Diş”ini okumuş ve sevmişseniz bu kitaba da bir şans verin. Belki yazım dili ve üslup olarak benzemiyor ama iki kitap da hayvan karakter ağırlıklı. (Hatta size temin ederim, Beyaz Diş'ten daha çok seveceksiniz.) Son olarak, yazarın kullanmış olduğu eski dönem Türkçe'si kitaba tatlı bir hava vermiş. Alıntılar: #103366595 #103366794 #103425359 #103425999 #103521252
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 20247bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Köylülerin davranışlarını, birbirlerine olan tutumunu, hayvanlara, atlara, Dorukısrak’a olan bakış açılarını anlatan güzel bir kitap. Sahibi İbrahim’in acımasızlığını, atına karşı olan çıkarcı ruhunu ve yılkıdan dönen atının ona verdiği dersi çok iyi anlıyoruz kitapta. Tabi İbrahim bunu göremediği gibi (spoiler sayılabilir) kitabın sonunda da atına, atının tayına sövüyor. 120 sayfada İbrahim’e verdiği dersi İbrahim göremese de biz okurlara ibret oluyor. Okumanızı tavsiye ederim.
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 20247bin okunma

Yazar Hakkında

Abbas Sayar
Abbas SayarYazar · 21 kitap
Nail Abbas Sayar, 21 Mart 1923 tarihinde Yozgat’ta doğdu. 1941’de Yozgat Lisesi’ni bitirdikten sonra 1945 yılında evlendi ve İstanbul’a yerleşti. Dört dönem İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Türkoloji eğitimi aldı ancak eğitimini yarıda bırakarak Yozgat’a döndü. Bir süre çiftçilikle uğraştı. Yeniden İstanbul’a giderek matbaa kurdu, 1953’te Yozgat’a dönerek İstanbul’daki matbaasında 15 günde bir çıkarttığı gazeteyi Yozgat’ta yayımlamaya devam etti ve böylece şehrin Bozlak adlı ilk yerel gazetesini çıkarttı. Yozgat’ın Bozok ve İleri gazetelerinde çeşitli yazıları yayımlandı. Kısa bir süre politika ile ilgilendi. Yozgat Demokrat Parti müteşebbis heyeti kurucuları arasında yer aldı ama politikaya olan ilgisini kısa zamanda yitirdi. 11.07.1989 yılında Ayvalık Lisesi Edebiyat Öğretmeni Hanife Ender Sayar'la ikinci evliliğini yaptıktan sonra Ayvalık, Balıkesir’e yerleşti. Edebiyatın yanı sıra resim sanatı ile uğraştı. 1990’larda Ankara, Antalya, Ayvalık ve İzmir’de sergiler açtı. 04.08.1999’da yatağında uyurken, gece yarısına doğru fenalaşarak beyin kanaması geçiren Sayar, bir hafta sonra 12 Ağustos 1999 tarihinde-9 Eylül Ünv. Tıp Fakültesi-İzmir ’de hayatını kaybetti. Mezarı Yozgat’tadır. Abbas Sayar’ın bir oğlu vardır. Yozgat’ta askeri gazinonun bulunduğu bir sokağa adı verilmiştir Yazın Yaşamı   Yazmaya şiir ile başladı. Toplam 6 şiir kitabı yayımladı. Bu kitaplar çok dar bir çevrenin dışına çıkmadığından bugün bilinmemektedir. Ancak daha önce yayımladığı tüm şiirleri 1992 yılında derlenip Boşluğa Takılan Ses adıyla kitaplaştırılmıştır. 1999’da ölümünden sonra derlenebilen şiirleri ise Şiirler adıyla yayımlanmıştır. 1950’lerde roman türüne geçti. İlk romanı Yılkı Atı’nı yazdıktan yaklaşık on - on beş yıl sonra 1970’de yayımladı. Yılkıya bırakılan bir atın doğadaki yaşam savaşını anlatan ve arka planda köy halkının yoksulluğu ve çaresizliğini sergileyen roman daha sonra filme uyarlanmıştır. Yılkı Atı’nı yayımladıktan sonra ikişer yıl arayla romanlarını yayımlamayı sürdürdü. 1972’de yayımladığı Çelo, radyo oyununa (Nebahat Abla’yı Yitirdik adıyla)uyarlanmış; 1974’te yayımladığı Can Şenliği ise TV1'de dört bölümlük bir dizi film olarak gösterime sunulmuştur. Yazarın tek öykü kitabı Yorganımı Sıkı Sar 1976’da, Dik Bayır adlı romanı 1977’de yayımlandı. Takip eden yıllarda Tarlabaşı Salkım Saçak (1987, roman), Anılarda Yumak Yumak (1990, anı-roman), Boşluğa Takılan Ses(1991, şiir), Noktalar (1991, vecizeler) adlı kitaplarını yayımladı. Abbas Sayar’ın yapıtları köy edebiyatı kategorisinde değerlendirilir. Yapıtlarında genellikle Orta Anadolu’yu anlatır. Romanlarında Türk köylüsünün nasıl yaşadığını bilmek, öğrenmek ve yaşam koşullarını değiştirmek gerektiğini aydınlara ve politikacılara haykırır. El Eli Yur El de Yüzü adlı romanında ise politika ile uğraştığı dönemdeki anılarından yola çıkarak; 1954-1957 seçimlerinde Zağcıoğlu köyünün genel durumu, köylünün politikacılara bakışı; politikacılarla köy halkının birbirlerinden beklentileri nibir kara mizah örneği olarak gözler önüne serer.   Ödülleri   1971 - TRT Roman Başarı Ödülü, Yılkı Atı 1973 - TDK Roman Ödülü , Çelo 1975 - Madaralı Roman Ödülü , Can Şenliği 1987 - Yozgatlılar Dayanışma ve Kültür Derneği Şükran Plaketi 1992 - Yibitaş Holding - Erdoğan M. Akdağ - 50.Sanat Yılı Plaketi 1992 - Kültür Bakanlığı - Kültür Bakanı : D. Fikri Sağlar - 50.Sanat Yılı Plaketi 1992 - Yozgatlılar Kültür ve Dayanışma Derneği - 50.Sanat Yılı Plaketi 1992 - Gazeteciler Cemiyeti - Başkan : Osman Hakan Kiracı - Yozgat'ın İlk Gazetecisi Plaketi 1995 – Edebiyatçılar Derneği Onur Plaketi ve Altın Madalya Ödülü 1998 - Türkiye Yazarlar Sendikası - İzmir Kitap Fuarı 98 - Yazarlık Emeğine Saygı Plaketi 1998 - Türkiye Yazarlar Derneği Ödülü
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.