Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Güzel günler tez unutulur!
“Böylesine güzel bir gökyüzünün altında, bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyor?” (
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
)   İnsanoğlu, iyilik ve kötülük tohumlarını aynı anda içinde taşıyan bir varlık. Çocukluğundan itibaren yetiştiği sosyal iklime, soluduğu havaya, içtiği suya, birlikte olduğu insanlara, karşılaştığı tutum ve davranışlara göre bu özellikleri bir ağaç gibi boy atıp gelişiyor. Bu yönleri kimi zaman tatlı kimi zaman acı meyveler veriyor. Ve her insan içinde taşıdığı iyilik ve kötülük tohumlarını biyolojik ve sosyal genler vasıtasıyla nesilden nesile aktarıyor. • • • Nitekim bu yönüyle insanoğlu, birçok iyi vasfının yanında çıkarına düşkün, yararcı, bencil ve vefasız olma özellikleriyle sayısız hikâye, roman ve filme konu olmuş. İşte
Abbas Sayar
Abbas Sayar
’ın “
Yılkı Atı
Yılkı Atı
” da o kitaplardan biri. Sayar, “Yılkı Atı”nda insanların bu özelliklerini yılkıya, yani doğaya bırakılan Dorukısrak adında bir atın hikâyesi üzerinden anlatıyor bizlere. Bir Orta Anadolu köyünde geçen hikâyede atın sahibi Üssüğün İbrahim, bir zamanlar kendisine yarışlar kazandıran, tay veren, yıllarca yanında ayırmadığı bu atı, yaşlandığı ve işine yaramadığını düşündüğü bir dönemde hiç gözünün yaşına bakmadan doğaya bırakıyor. • • • En çok ilgiye, bakıma ve şefkate ihtiyaç duyduğu bir dönemde, hem de kışın ortasında sıcak yuvasından kapı dışarı edilen Dorukısrak, müthiş bir yaşam mücadelesi veriyor. Bir zamanların el üstünde tutulan, herkesin sahip olmak isteyip de etrafında pervane olduğu Dorukısrak’ın başına gelenleri gören köylüler, Üssüğün İbrahim’i eleştiriyor ve kınıyorlar. Ama o, bu eleştiri ve kınamalara aldırış etmeden sıcak yatağında yaşamına devam ediyor. Gerçekten de Sayar, Dorukısrak’ın yaşadıklarını öylesine gerçekçi bir şekilde resmediyor ki insan, “ah merhamet, ah vicdan, ah vefa nerdesin?” demekten kendini alamıyor. • • • Tüm bunların yanında Dorukısrak’ın yaşadıklarını okurken bir yandan hüzünleniyor, bir yandan da Üssüğün İbrahim’in şahsında köylülerin düştüğü yoksulluğa acıyor; bencilliğine, acımasızlığına, duyarsızlığına ve vefasızlığına da öfkeleniyorsunuz. Dorukısrak’ın başına gelenlerde olduğu gibi bir zamanların güç, kudret, şan ve şöhret sahibi insanların başına gelenler aklınıza geliyor. Güç, şan ve şöhret sahibi oldukları dönemde onların etrafında insanların, kelebeklerin ışığın etrafında pervane olduğu gibi nasıl dolaştığını düşünüyorsunuz. Onların başına bir felaket geldiğinde ise etrafını saran insanların nasıl çil yavrusu gibi dağıldığını ve onları yüzüstü bıraktığını hayal ediyorsunuz. • • • Doğrusu bu kısa romanında Sayar’ın, insanlığın var olduğu günden beri değişmeyen hallerini en az “
Hayvan Çiftliği
Hayvan Çiftliği
”, “
Beyaz Diş
Beyaz Diş
”, “
Dönüşüm
Dönüşüm
”, “
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan Livingston
” ve “
Katıraslan
Katıraslan
” gibi eserler düzeyinde resmettiğini söyleyebilirim.  O nedenle olsa gerek kendisine bu eserinden dolayı “TRT 1970 Sanat Ödülleri Yarışması”nda “başarı ödülü” verilmiş ve kitabı MEB tarafından “100 Temel Eser Listesi”ne alınmış. Kitap yerel ağızla kaleme alınmış, yalın ve akıcı bir dile sahip. Bu itibarla, kısa olmasına rağmen art alanında yoğun bir anlam dünyasına sahip, çıkarılabilecek sayısız derslerle dolu bu etkileyici eseri, tüm okurlara içtenlikle tavsiye ederim.       İncelememe kitabın ruhunu yansıttığını düşündüğüm, “Güzel günler tez unutulur…” (s.30). “Düşenin dostu olmaz, hele bir yol düş de gör…” (s.71) sözleriyle son verirken, yukarıda okumuş olduğum eserler haricinde insanlığın hallerini hayvanların gözüyle anlatan farklı bir kitap okumuş olanlar, yorum kısmına bırakabilirlerse çok sevinirim.   Tüm kitap dostlarına keyifli okumalar dilerim! 
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 20216,1bin okunma
··
5,1bin görüntüleme
Umut durdu okurunun profil resmi
Bu güzel inceleme için teşekkür ediyorum. Ayrıca incelemeleriniz kitap listemi genişletmem için fazlasıyla katkıda bulunuyor. Eğer okumadıysanız Cengiz Aytmatov'dan "Dişi Kurdun Rüyaları" bir kurdun gözünden bizlere pek çok şey aktarıyor yaşamdan Aytmatov. İyi okumalar diliyorum. 🤗
nalkan okurunun profil resmi
Incelemelerin okuma listenize katkısı oluyorsa ne mutlu bana. Dişi Kurdun Rüyalarını okumadım henüz. Aytmatov'un tüm kitaplarını okumak istiyorum. Önümüzdeki günler için listeme alıyorum. Öneriniz ve katkınız için çok teşekkür ediyorum.🙏📚🦋
HG okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık. İncelemenizi çok beğendim. Okuyacaklarıma ekliyorum :)
nalkan okurunun profil resmi
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.🙏 Mutlaka okumanızı öneririm, şimdiden keyifli okumalar dilerim.📚🦋
Hakan okurunun profil resmi
Öncelikle inceleme için teşekkür ederim. Elinize sağlık. İnceleme aslında pek de söylenecek bir şey bırakmamış. Bu kitabı okurken aklımda hep AYTMATOV’un Elveda Gülsarı isimli romanı vardı. Sanki iki farklı coğrafyada benzer hisler iki farklı atın gözünden anlatılıyordu. İki at insanlara ayna oluyor onların zaaflarını,bazen acımasızlıklarını ,bazen de çaresizliklerini gösteriyordu. Eğer okumadıysanız Aytmatov’un kaleminden ELVEDA GÜLSARI’yı tavsiye ederim.
nalkan okurunun profil resmi
"
Elveda Gülsarı
Elveda Gülsarı
"yı okumamıştım. Hemen listeme alıyorum.👍 Öneriniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.🙏📚
Fama okurunun profil resmi
Yine çok güzel bir inceleme, kaleminize sağlık. "Sevginin Katıksızı" Jack london insanla hayvan arasındaki ilişkiyi ve insanların birbirleriyle olan ilişkilerini karşılaştırarak sorguluyor. Okumadıysanız çok şeyler kaçırdınız demektir:) keyifli okumalar dilerim.
nalkan okurunun profil resmi
Jack London'un bu kitabını okumadım. Hemen listeme ekliyorum.👍Katkınız ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.🙏📚🦋
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.