Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

95 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sıradışı Bir Kitap!
Kör baykuş okuduğum en sıradışı kitaplardan biriydi, diyebilirim. Başından sonuna bir bulmaca çözüyor gibi hissettim. Çünkü yavaş yavaş hikayenin içine girdiğinizde işlenen zamanın düz bir çizgi değil, yamuk yumuk, çarpık çurpuk birbiri üzerine geçili bir karalama olduğunu görüyorsunuz. Sürekli bir; rüya mı gerçek mi hayal mi geçmiş mi şimdi mi soruları geliyor aklınıza. Devamlı farklı yerlerde farklı zaman çizgilerinde erozyona uğratılmış hatıralar gözümüze çarpıyor. Aynı insanlar aynı davranışları aynı bakışlarla; farklı zaman ve farklı yerlerde yapıyor. Bu açıdan kitabın bir psikolojik gerilim kitabı olduğunu düşünüyorum. 80 sayfa olan kitap 800 sayfalık bir kitapmış gibi okunuyor. Devam etmek için düşünmeniz gerekiyor ara ara. Hikayeyi tamama erdirmek için sizden ekstra bir çaba istiyor, bu nedenle en başında bazı parçalar toplamadıysanız sonunda boş bir tablaya bakabilirsiniz. (Yorumun son kısmında spoiler içerikli kendi yapbozumu birleştireceğim.) Dili öylesine güzeldi ki çeviri bir roman değil de usta bir türk yazarın kitabı gibi hissettim. Hikayenin ürkütücülüğüyle tamamlanan müthiş bir üslup vardı. Verdiği mesajlar itibariyle aslında çok değer katan bir kitap olduğunu sanmıyorum. Hatta yer yer kitabın bakışından rahatsız olduğum yerler oldu. Ancak son tahlilde esrarengiz bir deneyim sunan, edebi değeri yüksek, ne anlamak isterseniz onu anlatan bir kitap diyebilirim. Son olarak bu kitabın karanlık bir animasyon filmi yapılsa ne kadar hoş olur diye düşünmeden edemedim. Ben kitabı nasıl anladım? (Dikkat: Sürprizbozan içerir!) . . Fikrimce kitap; ona ihanet eden karısını öldüren adamın ölmeden önce veya bir tabutun içinde o öldürdüğü güne dair hatıralarının tatsız bir çorbasını içmesi gibiydi. "Bazen odam öyle daralıyordu ki tabutta yatıyordum sanki." Karakterin devamlı aynı olaylara aynı kişilere aynı davranışlara yaptığı vurgular bana bunu düşündürdü. "Her sözcüğü tekrarlamak zorunda, kekeme biri gibiydi ölüm." "O yaşantılar şu ana bağlı, geçmişin malı değil." Gördüğü yaşlı adam kendisiydi. Devamlı gülen adam kendisiydi. Gördüğü genç kadın ve ölü kadın gözünü çıkardığı eşiydi, onu devamlı izleyen kör baykuştu. "Kur'an okuyan ihtiyarın, kasabın, karımın maskelerini kendi yüzümde görüyordum, sanki benim maskemin birer yansımasıydılar; hepsi içimdeydi ya, hiçbiri benim değildi gerçekte." Geçmişinin hapsinde karanlık bir kabus gören, sıkışık, daracık, simsiyah tabuttaki bir adamın hikayesini okudum sanırım. Başka bir şey de olabilir. Ama benim bulduğum parçalarla bu resim ortaya çıktı.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
··
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.