Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Müphem yolculuk
Mercier ile Camier kitabıyla ilgili duyumsadığım ilk izler bu iki karakterin olabildiğince farklı oluşu ve zıtlıklar dünyasında, nedensiz bir birlikteliklerinin oluşuydu. Sınırları olmayan, öncesinde üzerinde düşünülmemiş, zihinlerindeki sisten kaçmak için Mercier ile Camier bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta zihinsel anlamda da fiziksel anlamda da Mercier’in daha yorgun olduğunu ve aslında yaşamda tam da bu evrede itici bir güç olan dirayeti Camier’de bulduğunu hissettim. Birbirlerine bağlılıkları kadar bir anda ayrılmaları, sonrasında tekrar bir anda buluşmaları da yaşadıkları eserekli ruh hallerini yansıtıyordu. Nedendir bilmem, yaşını almış insanlara karşı hep farklı bir sempati duyarım, onlarla konuşurken içimde garip bir huzur dolaşır, sohbetlerinden ayrı bir keyif duyarım. Onlar, tecrübenin somut, dokunulabilen halidir zannımca.Bu romanın karakterleri olan Mercier ile Camier’in de yaşını almış karakterler olması ayrıca bir ilgimi çekti ve kitabı okurken huzurlu hissedeceğimi umuyordum, ilk Beckett okuyuşumdan kaynaklı bu düşüncem yerini derin sorgulamalara bıraktı. Mercier ile Camier’in yaşamış oldukları kırgınlıklar, kayıplar ve daha anlamını çıkaramadığım bir sürü yaşanmışlık sinmişti ruhlarına, öyle ki “ölmek” önemsiz bir detay halini almıştı onlar için. Sorgulamaların boyutları o denli büyüktü ki bazı nesnelerin dahi kendi düşlerinde mi yoksa gerçekte mi var olup olmadığı konusunda kesin bir kanıya varamıyorlardı. Yaptıkları yolculuk bir yere varış, varacakları yerde kalış, bir son bulma olarak değil de git gelleri olan, varılan noktadan duyulan memnuniyetsilikle arayışlarına devam edilen bir yolculuk. Anlam arayışları her daim devam ediyor ve yolları nedensiz bir şekilde ayrılıyor. Mercier’in yalnız başına kalmasının ona duyumsattıkları ile yazıma son vermek istedim. “Yalnız başına göğün kararmasını, karanlığın iyice yoğunlaşmasını seyretti. Görünmez olmuş ufuktan ayırmadı gözlerini, çünkü deneyimlerinden, son sıçramaları iyi bilirdi. Karanlıkta daha iyi işitebiliyordu, uzun sürmüş günün kendisinden gizlediği gürültüleri işitebiliyordu, örneğin insan mırıltılarını ve suyun üzerindeki yağmuru.”
Mercier ile Camier
Mercier ile CamierSamuel Beckett · Ayrıntı Yayınları · 1998436 okunma
··
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.